Yargıtay’dan dövizle nafakaya 18 yıl sonra gelen kur ayarı

Davacı dilekçesinde mutabakatlı boşanmaya destek mukavele uyarınca davalıya aylık bin 500 dolar yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, lakin ilerleyen yıllarda ekonomik durumunun berbata gittiğini belirterek aylık bin 500 dolarlık yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde aylık 850 lira fiyatına indirilmesine karar verilmesini talep etti.

Davalı, gerçeğe ters argümanlarla açılan ve güzel niyet, doğruluk, dürüstlük ve bilhassa mukaveleye bağlılık unsurlarına karşıt bulunan davayı kabul etmediğini belirterek evliliğin davacının şu anda evli olduğu eşi ile aldatılması nedeniyle sonlandığını, boşanmak için davacının aylık bin 500 dolar nafaka ödemeyi kabul ettiğini belirterek davanın reddini savundu.

Nafaka 1.000 dolara düşürüldü

İlk Derece Mahkemesi tüm evrak kapsamını kıymetlendirerek nafakanın 1.000 dolara düşürülmesine karar verdi. Lakin, taraflar bu karara da itiraz edince evrak Bölge Adliye Mahkemesi’ne gitti.

İtiraz sonucu nafaka 2500 TL oldu

Bölge Adliye Mahkemesi de davacının emekli maaşını Türk Lirası olarak aldığını, boşanma tarihi ile dava tarihi ortasındaki döviz kuru artışını dikkate alarak nafakanın TL’ye çevrilmesine ve aylık 2.500 TL olarak ödenmesine hükmetti.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2500 TL’lik nakafa kararını bozdu. Tarafların ekonomik durumlarında önemli bir değişiklik olmadığıve kur artışının öngörülemez bir kriz niteliğinde değerlendirilmemesi gerektiğin vurgulanarak, uyarlama kararının yanılgılı olduğu belirtildi.

Döviz kuru 4,5 kat arttı

Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının gelirinin azaldığını, davalının ise maddi durumunun olumlu istikamette geliştiğini, ayrıyeten 2003 yılından dava tarihine kadar döviz kurunun yaklaşık 4,5 kat arttığını belirterek kararında direndi.

Yargıtay, TL’ye çevrilme kararını yerinde buldu

Dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Konsey, tarafların ekonomik durumları, döviz kurundaki artış ve nafakanın süresiz olarak döviz cinsinden belirlenmesini dikkate alarak, TL’ye çevrilme kararını yerinde buldu.

Kararda, “Nafaka borçlusunun döviz geliri olmamasına karşın dolar cinsinden nafaka ödemesinin orantısız yük oluşturduğu, 18 yıl sonra bu yükün uyarlanmasının kaçınılmaz olduğu” vurgulandı.