TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: ‘Türkiye, ticaret savaşlarından avantajlı çıkan ülkelerden biri olabilir’
TÜSİAD Yönetim Kurulu Lideri Orhan Turan, Maliye Bazlı Rekabet Gücü Endeksi (TÜSİAD-RGE) Tanıtım Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
Turan, ABD’nin uygulamaya başlatığı gümrük vergilerinin global iktisat için önemli risklerden biri olduğuna vurgu yaptı. Orhan Turan, Türkiye’nin yanlışsız adımlar atması durumunda ise ticaret savaşlarından avantajlı çıkabileceğini söyledi.
Küresel iktisatta rekabeti belirleyen ögelerin yapay zeka önderliğinde şekillendiğini de kaydeden Orhan Turan, Türkiye’nin de önümüzdeki devirde dijitalleşmede verimliliği artırması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin ekonomik potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu söz eden Turan, dış ticarete dair yanlışsız siyasetler inşa edilerek ve gerçek alanlara yatırım yapılarak global ticaretten alınan hissenin yükseltilebileceğini de söyledi.
“Rekabetin çerçevesi yine belirleniyor”
Turan’ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
* Global iktisatta büyük belirsizliklerin ve değişimlerin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Globalleşmenin hali değişiyor, ülkeler korumacılık tedbirleriyle içlerine kapanıyor, gümrük vergilerinin artışıyla memleketler arası ticaret yavaşlıyor, jeopolitik riskler ise günden güne artıyor.
* Neredeyse 100 yıl evvel memleketler arası iş birliğini güçlendirmek için kurumlar kurulmasına öncülük eden ülkeler bugün tıpkı kurumların etkisizleşmesine neden oluyor.
* Süratle değişen dünyanın yarattığı belirsizlikler hem şirketlerin hem de ülkelerin gelecek öngörüsünde bulunmasını ve karar almasını zorlaştırıyor.
* Öte yandan teknoloji çok süratli bir halde gelişirken; uzunca bir müddettir kabul ettiğimiz iş modelleri de değişime uğruyor.
* En büyük ekonomik ortağımız olan Avrupa Birliği son yıllarda giderek daha değerli hale gelen teknolojik ihtilalin ana aktörlerinden biri olamadı.
* Draghi raporunda da gördüğümüz üzere rekabet güçlerini geri kazabilmek, ABD ve Çin’le tekrar yarışabilmek için verimliliklerini artırmanın yollarını arıyorlar. Büyüme modellerini değiştirmeye çalışıyorlar.
* Global iktisatta rekabetin çerçevesi yine belirleniyor. Bütün bu gelişmeler bundan sonrasında daha sağlam ve daha rekabetçi bir iktisat yaratmanın kıymetini de artırıyor. Hasebiyle global bazda rekabet şartlarını yanlışsız teşhis etmek, geçmişe kıyasla bugün çok daha kıymetli hale gelmiş durumda.
“Türkiye gerçek adımları atarak…”
* ABD idaresinin uygulamaya başladığı gümrük vergileri önümüzdeki birkaç yıl global iktisat için en önemli risklerden biri olarak ön plana çıkıyor.
* Öte yandan coğrafik pozisyonu, altyapı yatırımları ve sofistike özel kesimiyle Türkiye yanlışsız adımları atarak AB üzere ortaklarıyla ekonomik entegrasyonunu derinleştirebilir ve global kıymet zincirindeki pozisyonunu güçlendirebilirse muhtemel ticaret savaşlarından avantajlı çıkan ülkelerden biri olabiliriz.
* Global iktisatta rekabeti belirleyen ögeler yapay zeka önderliğinde şekilleniyor. Giderel gelişen yapay zeka ve irtibatlı teknolojiden üretime entegre edilmesi ve verimliliğin artırılması için önemli bir yarış kelam konusu.
* Biz de önümüzdeki devirde dijitalleşmeye, otomasyona, insan kaynağına, eğitime, marka yatırım yaparak verimliliğimizi artırmalıyız.
* Tıpkı vakitte dallarımızın mali yapısını yanlışsız tahlil ederek, nasıl rekabetçilik avantajı kazanabileceğimize de baş yormalıyız.
“Ekonomimizin potansiyeli çok daha yüksek”
* Ülkemizin dünya ihracatından aldığı hisse 2024 prestijiyle yüzde 1,08 seviyesine geldi. Ekonomimizin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki devirde dış ticaretimize dair gerçek siyasetler inşa ederek ve hakikat alanlara yatırımla global ticaretten aldığımız hissesi yükseltebiliriz.
* Bunun için de salt ihracatımızı ya da yurt içindeki maliyet süreçlerini tartışmamız kâfi olamıyor. Değerli pazarlarımızda rakiplerimiz nasıl avantajlı pozisyona geçiyor, onların maliyet süreçleri nasıl şekilleniyortüm bunları yanlışsız tahlil etmemiz gerekiyor.
* Buradan hareketle bugün tanıtacağımız endeksle Türkiye’nin maliyet bazlı rekabet gücüne dair kapsamlı ve ayrıntılı bir data seti üzerine çalışıldı. Ülkemizin imalat sanayi dallarının ana ihracat pazarlarında rakip ülkelerimizle mukayeseli olarak dört üretim maliyeti incelendi. Böylelikle vakit içinde maliyet bazlı rekabet dinamiklerimizin rakiplerimiz karşısında nasıl değiştiğini ayrıntılı tahlil edildi.
* Endeksi önümüzdeki devirde de her çeyrekte yayımlamaya devam edeceğiz. Bu kıymetli çalışma bize Türkiye’nin ihracat pazarlarında rekabet kaidelerinin ne durumda olduğunu bilgi temelli ölçme imkanı verecek. Bu çalışmanın maliyet bazlı rekabet gücümüze katkı sağlayacak siyaset teklifleri geliştirmeye yardımcı olacağına da inanıyoruz.
