Türkiye Tekstil Bienali, su ve sanatın kesişimi Antalya’da başladı

Bienalin mesken sahipliğini Gazipaşa Kaymakamlığı üstlenirken, aktiflik Selinus ve Lamos Antik Kentleri, Palavra Dünya Mağarası, Kızıl Kule, Alanya Tersanesi ve Syedra Antik Kenti üzere Gazipaşa ve Alanya’nın tarihi yerlerinde gerçekleştiriliyor.

Küratör Nihat Özdal, dokumacılık ve suyun birbiriyle olan alakasını vurgulayarak, “Dünyada her yıl 93 milyar metreküp su dokumacılık bölümünde kullanılıyor. Bir kot pantolon için 10 bin, bir pamuklu tişört için 2.500 metreküp su harcanıyor. Global su kirliliğinin yüzde 20’si dokumacılık kaynaklı ve her yıl yaklaşık 100 milyar yeni dokuma eseri piyasaya sürülüyor” dedi.

Bienale katılan sanatkarlardan Özge Kahraman, Anadolu Speleoloji Kümesi Derneği (ASPEG) üyesi olarak mağaraların fizikî, tarihi ve estetik yapısını araştırıyor. Birinci sefer yapıtlarını bir mağarada sergilediğini söyleyen Kahraman, “Bienal sayesinde bu hayalim gerçekleşti ve Palavra Dünya Mağarası’nda yapıtlarım izleyiciyle buluştu. Şimdiye kadar mağaraları keşfeden biri olarak daima dışarıdan bakıyordum ancak bu kere mağaranın kendisi de standın bir kesimiydi. Atmosferi tanım etmek sıkıntı, sanatımı en ilişkin hissettiğim yerde izleyiciyle buluşturmak unutulmaz bir deneyimdi” diye konuştu.

Bienalde yapıtları sergilenen sanatkarlar ortasında ABD’li Thomas Jackson ve İsveçli Diana Orving de bulunuyor. Jackson, “Yapmayı sevdiğim şey, insan imali gereçleri alıp doğal görüntülere yerleştirmek ve doğayı taklit etmelerini sağlamak” sözlerini kullandı. Orving ise “Keşfettiğim temalar dönüşüm, hareket ve tabiatın akışı üzerine kurulu” dedi.

2’nci Türkiye Dokumacılık Bienali, 13 Nisan’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.