Türk plastikçileri AB’de zorlu sınav bekliyor

Hollanda, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Norveç’in Türkiye’deki Demokratik Ağları ve Plastik Sa­nayicileri Federasyonu (PLAS­FED) iş birliği ile düzenlenen “Türkiye’de Plastik Kesiminin Döngüselliğe Geçişi Yuvarlak Masa Toplantısı” Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleştirildi.

Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde’nin konut sahipliğin­de yapılan toplantının sonuçla­rı hakkında değerlendirmeler­de bulunan PLASFED Yönetim Kurulu Lider Yardımcısı ve EGEPLASDER Yönetim Kurulu Lideri Şener Gençer; Avrupa Birliği’nin plastiklerin üretimi, geri kazanımı ve bertarafı ile il­gili mevzuatlarında yapılan kap­samlı değişiklikler hakkında bil­gi sahibi olduklarını belirtti.

“AB genelinde farkındalık artıyor”

Avrupa Birliği’nin “Tek Kulla­nımlık Plastikler Direktifi (EU- 2019/904)” kapsamında PET şişelerde yüzde 25 oranında ge­ri dönüştürülmüş gereç kul­lanılmaya başlandığına işaret eden Gençer, 2030 yılına kadar bu oranın tüm içecek şişelerin­de yüzde 30’a yükseleceği bilgi­sini verdi.

Sektörün en değerli ihracat pazarı olan Avrupa ülkelerin­de başta plastikler olmak üzere tüm evsel ve endüstriyel atıkla­rın kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımında dikkat cazip bir farkındalık artışı gözlemle­diklerini kaydeden Şener Gen­çer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Avrupa Birliği bünyesinde pet şişeler için bu yıl 77, 2029’a ka­dar ise yüzde 90 oranında kay­nağında ayrıştırma maksadı be­lirlendi.

1 Ocak 2030 tarihinden itibaren ise ambalajların plastik bileşenleri, giderek artan oran­larda tüketici sonrası geri dö­nüştürülmüş plastik materyal içermek zorunda olacak. Tema­sa hassas PET ambalajlarda bu oran yüzde 30, bunların dışında­ki tüm plastik ambalajlarda ise yüzde 35 oranında geri dönüştü­rülmüş plastik gereç içerme­si gerekecek.

1 Ocak 2040 itiba­rıyla da bu oranlar sırasıyla yüz­de 50 ve yüzde 65’e yükselecek. Ambalajlar, geri dönüştürülebi­lirlik performans derecelerine nazaran sınıflandırılacak ve perfor­mans derecesi yüzde 70’in altın­da olduğunda 1 Ocak 2030 itiba­rıyla piyasaya sürülmesi kısıt­lanacak. 2030 yılına kadar kişi başı ambalaj atığı azaltım gayesi yüzde 5 olarak belirlenirken, bu durum AB ülkelerine ağır ih­racat gerçekleştiren plastik am­balaj bölümümüzün paha zin­cirini yakından ilgilendiriyor.”

Yerli üretim neredeyse yok lakin ‘yerli malı belgesi’ isteniyor

Şener Gençer, bölümü yurt içinde bekleyen en kıymetli sorun başlıkları ortasında “Yerli Malı Belgesi” alımına ait yapılan yeni düzenlemenin olduğunu belirtti. Bu kapsamda yalnızca Türkiye’de üretim yapmanın kâfi olmayacağına, üretimde kullanılan hammaddenin de yerli olduğunun belgelenmesinin gerekeceğine değinen Gençer, “Ülkemizin yerli petrokimyasal hammadde üretimi yüzde 10’un altına inmiş durumda. Tek yerli üreticimiz olan Petkim’in üretim düzeyindeki düşüşü her yıl keder ile takip etmekteyiz. Bu mevzuat düzenlemesi, bizim üzere yüksek oranda ithal hammaddeyle üretim yapan bölümler için çok olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyor” dedi.