Temiz enerjide üs olan Ege, yeşil dönüşümün anahtarı konumunda
Özlem SARSIN
Türkiye’nin sanayi, tarım, turizm ve ticaret alanında canlı ve gelişmiş bölgelerinden biri olan Ege Bölgesi, günümüzde yenilenebilir güç kaynakları ve teknolojileri açısından da ülkemizin en tanınan merkezi oldu. Pak güç potansiyeli en yüksek bölgelerinden biri olan Ege Bölgesi güneş gücü, rüzgar, jeotermal ve biyokütle güç kaynaklarının bir ortada olduğu ender bir bölge olmasına ek endüstride yeşil dönüşümün de anahtarı konumunda bulunuyor.
Temiz güç kullanımı her alanda yaygınlaşıyor
Yenilenebilir güç sektörünün cazibe merkezi olan Ege Bölgesi, hem kaynaklar hem de kümelenen bölüm bileşenlerinin oluşturduğu sinerji ile beğenilen bir alan olma özelliği taşıyor. OSB’ler ve özgür bölgeler, teknoloji merkezleri, Ar-Ge merkezleri ve sanayi alanlarının cazibesinin yanı sıra iklimin ve yer altı zenginliklerinin sağladığı avantajlar, hayat standartlarının uygun olması bölge halkı tarafından da pak güce olan talebi artırıyor. Evsel ve endüstriyel kullanımların yanı sıra ziraî alanlarda da yenilenebilir güç kaynakları kullanımı süratle gelişiyor.
Enerjiye artan talep ve ithalata bağımlı oluşumuz alternatif tahlil yollarının ülkemizde hızla yol almasını sağladı. Güneşlenme müddeti yüksek olan bölgede güneş gücü sistemleri talebi ve arzı süratle ilerledi. Uzmanlar GES’te Ege Bölgesi’nde yaklaşık 1,5 GW’a yakın lisanssız kurulum gerçekleştiğini söz ediyor. Bilhassa meskenlerde, elektrikli araçların da hayatımıza girmesi ile güneş gücü sistemleri gözde oldu. Sanayi kuruluşlarımız ise yeşil mutabakat ve maliyetleri düşürülmesi kapsamında belirledikleri amaçlar doğrultusunda gereksinimlerini pak güç kaynaklarından karşılamak için yatırım yapmaya devam ediyor.
Rüzgarda potansiyel büyük
Öte yandan rüzgar enerjisinde de Ege Bölgesi, gerek karada gerekse deniz üstü RES’lerde büyük bir potansiyele sahip. Uzmanlar RES’te bölgenin yaklaşık 4 GW kurulu güce erişebileceğini kaydediyor. Büyük ölçekli yatırımcıların öncü olduğu RES’leri bugün bölgenin pek çok yöresinde görmek mümkün.
Seracılıkta jeotermal ısıtma kullanımı artıyor
Jeotermal güç kaynakları açısından da epeyce varlıklı olan bölgede seracılıkta ve evsel kullanımda jeotermal ısıtma kullanımı gün geçtikçe yayılıyor. Manisa, Aydın ve Denizli jeotermal açısından varlıklı vilayetlerimiz. Bölgemizde jeotermal güçten elektrik sağlayan santrallerin kurulu gücü ise yaklaşık 1.73 GW civarında.
Potansiyel umut vadediyor
Bölgede pak güç yatırımları gün geçtikçe artarken gelecek potansiyeli de umut vadediyor. Yerli ve yabancı yatırımlar süratle artıyor. Yeşil hidrojen üzere yeni teknolojiler bölgede araştırılıyor, üniversiteler ve teknoloji merkezleri, pak güç alanında Ar-Ge çalışmalarına değer veriyor. Ege Bölgesi, pak güç dalında Türkiye’nin önder bölgelerinden biri olma yolunda süratle ilerliyor. Bu alandaki yatırımlar bir yandan çevresel sürdürülebilirliği artırırken başka yandan da ekonomik büyümeye katkı sağlamayı sürdürüyor.
