Telefon alımında yapay zekâ kriteri

Başak Işık GÖKÇAM

Teknoloji dünyası yapay zekâ ile yine şekille­niyor. Geçen yıl birinci kere Galaxy S24 tanıtımıyla Galaxy AI tanıtımını yapan Samsung, taşınabilir yapay zekâ teknoloji­sini Galaxy S25 modeli ile bir üst düzeye taşıdı. Yeni mode­lin tanıtımında konuşan Sam­sung Electronics Türkiye Mo­bil İş Ünitesinden Sorumlu Baş­kan Yardımcısı Murat Azdemir, “Yapay zekâ her geçen gün ha­yatımıza daha fazla entegre oluyor. Biz de Samsung olarak bu alana çok önemli yatırım ya­pıyoruz.

Yıllık yaklaşık 22 mil­yar dolarlık Ar-Ge bütçesinin büyük kısmını yalnızca donanım kısmına değil, yeni jenerasyon tekno­lojilere en başta da yapay zekâ­ya ayırıyoruz. Öbür yandan Samsung olarak elektrikli araç­lar konusunda da değerli ilerle­meler kaydediyoruz. Elektrik­li araçların hem bataryalarını hem yazılımlarını hem de araç içi ekran ve konsollarını Sam­sung’un alt şirketleriyle teda­rik ediyoruz. Orada da küresel­de birinci sıradayız” dedi.

Teknolojinin sıhhat teknolo­jilerinde daha fazla kullanılma­sı için de 50 milyar dolara yakın biyoteknoloji yatırımı olduğu­nun bilgisini veren Murat Az­demir, “Dünyadaki en büyük ilaç firmalarıyla ortaklıkları­mız ve ekosistemimiz var. Ora­sının da çok süratli büyüdüğünü söyleyebilirim” diye ekledi.

“Kobaltı yine kullanılabilir hale getirdik”

Teknoloji gelişirken, sürdü­rülebilirliği de çalışmaların odağına aldıklarının altını çi­zen Azdemir, “Hammaddenin geri dönüşümünden, kullan­dığımız minerallerin üretim süreçlerine kadar dikkat edi­yoruz. Bunların neredeyse ta­mamına yakınında farklı se­viyelerde geri dönüştürülmüş gereçler kullanıyoruz. Hat­ta geçtiğimiz aylarda Samsung laboratuvarlarında en çok na­dir elementlerde kullanılan ko­baltı dahi geri dönüştürülebi­lir ve tekrar kullanılabilir hale getirdik. Şu anda global politi­kalarda en fazla konuşulan ko­nulardan biri yarı iletken tek­nolojisi. Bu manada Samsung şu anda dünyanın en büyük ya­rı iletken üreticisi pozisyonunda. Önümüzdeki devirde tekno­lojik gelişmeler, coğrafik ve po­litik gelişmelere karşı da Sam­sung’un çok âlâ durum aldığı­nı söyleyebiliriz” dedi.

Kullanıcı deneyimledikçe tercih etmeye yöneldi

S24 ile başlayan yapay zekâlı cihaz-telefon kategorisinde bir evvelki jenerasyona nazaran satışların 2 kat arttığını söyleyen Azdemir, “Türkiye’de tüm satışlara bak­tığımızda bağlı bulunduğumuz MENA bölgesinde satışların en çok arttığı ülke olduk. Yapay zekâ birinci başta biraz tanınan kül­türden ve sinemalardan gelen al­gıyla ürkütücü bir şey olarak al­gılansa da beşerler kullandıkça daha pratik olduğunu gördüler. Hatta yapay zekânın bilhassa genç kullanıcıların telefon alı­mında 2’nci sıraya yerleştiğini, birtakım alt yaş kümelerinde ise 1’in­ci sıraya kadar çıktığını gözlem­ledik” sözlerinde bulundu.

Ekim ayının sonunda Türk­çe lisan dayanağını küreselde ya­pay zekâda geliştirme takvimi­ne eklettiklerinin de bilgisini veren Azdemir, “Yapay zekâda Türkçe’yi kullanılabilir hale ge­tirdik. Şu anda tüm dünyada 20 lisan seçeneği var. Ekim ayından 31 Aralık’a geçen müddette Türkçe lisan paketi Samsung’ta 1 milyon kullanıcı tarafından indirildi ve kullanıldı. Tüm dünyada en hız­lı adaptasyon Türkiye’de oldu”

Haftada 5 milyon arama

İstatistiklere nazaran en çok kullanılan yapay zekâ özelli­ği ‘Circle to Search’ isimli arama özelliği olduğunu söyleyen Az­demir, “Buna nazaran son 1 haftada 5 milyon arama yapıldı. Bunun yanı sıra 10-20 yaş ortası kulla­nıcılara baktığımızda Photo As­sist isimli çekilen fotoğrafı isteni­len formda değiştirme özelliği­nin en çok erkeklerin kullandığı verisine ulaştık. 30’lu yaşlar­daki kullanıcıların ise en faz­la Compuser isimli konuşurken metnin-tablonun hazırlana­bildiği ve gönderiminin yapıl­dığı özelliğin tercih edildiğini gördük. İstatistiklere nazaran son 1 haftada bu özellik de 230 bin defa kullanıldı. 20-30 yaş gru­bunda ise canlı çeviri özelliği olan Live Translate’in kullanıl­dığını gördük” dedi.

2024 yılında akıllı telefon pazarının yüzde 14, tablet pa­zarının da yüzde 36 oranın­da büyüdüğünü söyleyen Az­demir, “Biz bu tablonun 2025 yılında da tıpkı seyirde devam edeceğini öngörüyoruz. Ama yeni periyotta artık akıllı te­lefon pazarında şunu görece­ğiz; birkaç yıl evvel 600 doların altında segment tercihi daha çok iken, bugün bin 200 dolar üzerindeki aygıtlar daha fazla tercih ediliyor. Bu da bize kul­lanıcıların tercihlerinin hem teknik açıdan daha üstün hem de finansal açıdan daha uzun ömürlü eser tercih ettiğini gösteriyor. Kullanıcı artık büt­çelerini daha gerçek kullanma­ya yöneliyor” yorumunu yaptı.

“Yeni devrin başlangıcında, güçlü pozisyondayız”

Önümüzdeki devirde yapay zekâ, 5G takvimi ve işin ekosistem tarafının gündemde olacağını belirten Azdemir, “5G şimdi resmi olarak açıklanmadı ancak biz Samsung olarak hazırız. Ekosistem tarafında yalnızca telefon değil, tablet, kulaklık, saat, televizyon ve beyaz eşya tarafında da yatırımlarımızı yapmış durumdayız. Yapay zekâ tarafında başarılı olmak için de Ar-Ge, dönüşüm ve yarı iletken üreticiliğine kıymet veriyoruz. Samsung olarak yeni periyodun başlangıcında güçlü bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.

Yüzde 20’ye varan geri dönüştürülmüş malzeme

2027’de karbon ayak izini sıfıra indirmeyi, 2030 prestijiyle bütün fabrikalarda büsbütün yenilenebilir güçle çalışmayı hedeflediklerini söyleyen Samsung Electronics Türkiye Taşınabilir İş Ünitesinden Sorumlu Lider Yardımcısı Murat Azdemir, “Mesela geçen yılki S24 ve bu yılki S25 serilerimizde yüzde 20’ye varan geri dönüştürülmüş materyal kullandık. Ve her yıl bu oranı artırıyoruz. Yalnızca plastik değil, metali de kapsıyor bu. Satışlarımızın yüzde 40’ının gerçekleştiği takas sisteminde de kullanılamayacak eserleri geri dönüşüme gönderiyoruz, kullanılabilecek olanları temizleyerek yine kullanıma sunuyoruz” diye konuştu.

Amerikan ordusunda Samsung kullanılıyor

Gelişen teknoloji ve yapay zekâ ile güvenliğin ayrıyeten kıymet arz ettiğini belirten Samsung Electronics Türkiye Taşınabilir İş Ünitesinden Sorumlu Lider Yardımcısı Murat Azdemir, “Samsung’taki güvenlik silahlı kuvvetlerin istediği seviyede. Bu nedenle Amerikan ordusunda Samsung aygıtlar kullanılıyor. Birçok güvenlik testinde en yeterli skorları biz alıyoruz. O nedenle güvenlik bizim daima geliştirdiğimiz bir katman. Bu sistem, başka tüm aygıtlarla da entegre bir biçimde çalışıyor” bilgisini verdi.