ABD ve İsrail’in İran’daki nükleer tesislere düzenlediği akınların akabinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarının akıbeti belirsizliğini koruyor. ABD istihbaratının elindeki bilgiler, resmi açıklamalarla çelişiyor. Yetkililer, “yok edildi” denilen uranyumun izine tam olarak ulaşılamadığını belirtiyor. UAEA da İran’ın stoklarının yerinin saptanamadığını bildirdi. CNN’e nazaran ataklar İran’ın nükleer kapasitesini büsbütün ortadan kaldırmadı, yalnızca aylarca geri attı.
ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği hava akınları, gözleri tekrar bu stratejik noktalara çevirdi. Taarruzun amacında yer alan Fordo, Natanz ve İsfahan tesisleri, İran’ın nükleer programının bel kemiği olarak görülüyor. Yerin onlarca metre altına inşa edilen ve binlerce santrifüj barındıran bu yapılar, hem uranyum zenginleştirme faaliyetleri hem de nükleer araştırmalar bakımından kritik kıymete sahip. Pekala bu tesislerde kimler çalışıyor, ne çeşit faaliyetler yürütülüyor? İşte İran’daki 3 nükleer tesis hakkında merak edilen ayrıntılar…
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD’nin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff’un, İran’ın uranyum zenginleştirmesini yüzde 1 oranında dahi kabul etmeyeceklerine dair açıklamasını “gerçeklikten kopuk” olarak nitelendirerek, uranyum zenginleştirme faaliyetinin durdurulmayacağını söyledi.