Mars Gayrimenkul Başkanı Hakan Bucak: Faizler düştüğünde bugünkü fiyatları arıyor olacağız

Nurdoğan A. ERGÜN

Gayrimenkul kesiminde yüksek faizlerden kay­naklı bir sakinlik ol­duğunu söyleyen Mars Gayri­menkul Yönetim Kurulu Baş­kanı ve gayrimenkul teşebbüsçüsü Hakan Bucak, faizlerin denge­lenmeye başlamasıyla satışlar­da hareketliliğin başlayacağını söyledi. Faiz düşüşüyle fiyatlar­da da artış olacağına işaret eden Bucak, “Bana nazaran gayrimen­kul şu anda alınır. Zira faiz­lerin düştüğü periyotta fiyatlar adım adım artmaya başlar.

Da­ha evvel bunu gördük. Bugün alı­cı sayısının, görece düşük oldu­ğu bir pazar var. Konut alımında bir erteleme var lakin bu ertele­menin getirdiği bir gerilim de kelam konusu. Dolar bazlı ülke gene­linde düşüş olabilir fakat fiyat­larda büyük bir gerileme ola­cağını sanmıyorum. Hatta faiz oranları dengelendiğinde, bu­günkü fiyatları arıyor olaca­ğız. 2026’ya kadar alıcının ko­nut piyasasında güçlü olacağını düşünüyorum, 2026’da ise sa­tıcı güçlü duruma geçer” dedi. Bucak, konut satışlarının dü­şüşte olmasına karşın doğ­ru fiyatlamalar projelerin alıcı bulduğunu da ekledi.

“İnşaatçı kimliğinden çıkmamız gerekiyor”

Şirket olarak 40’tan fazla ül­kede faaliyet gösterdiklerini anlatan Bucak, Türkiye’de gay­rimenkul kesiminin global ölçekte olduğu üzere kurumsal­laşması gerektiğini vurguladı. ABD, Avrupa, Dubai ve Singa­pur’da gayrimenkul bölümünün ülke ekonomilerine 100 milyar­larca dolarlık katkı sağladığını söz eden Bucak, Türkiye’nin de inşaatçı kimliğinden kurum­sal gayrimenkul geliştiricisi kimliğine geçmesi gerektiğini kaydetti. Gayrimenkul konu­sunda en büyük sorunun, sek­töre yalnızca geliştirici pencere­sinden bakmak olduğunu anla­tan Bucak, problemleri aşmanın tek dermanını “Tüm sürece yatı­rımcı gözünden bakmak ve ya­tırımcı dostu projeler geliştir­mek” olarak açıkladı.

“100 bin kişi getirip 100 milyar dolar kazanabiliriz”

Sektörde şeffaflığın yatırım­cı açısından çok değerli oldu­ğunu söyleyen Bucak, TÜİK’in konut satış istatistiklerindeki sayıların bile bölümün pra­tiğini tam yansıtmadığını, sa­tış ile tapu devranı süreçlerinin kesinlikle sayısal olarak farklı su­nulması gerektiğini söz etti.

Şeffaflık için gayrimenkulün sağlam pahalanma raporla­rına, satış geçmişine, bölgesel satış istatistiklerine muhtaçlık ol­duğunu tabir eden Bucak, şöy­le konuştu: “Uluslararası gayri­menkul yatırımcısında da yerli­de de eser ve konsept doğruysa satış oluyor. Değerleme firma­sı ile çalışınca, işi ehline verin­ce alıcılar geliyor. Türkiye’de bu şeffaflık olmazsa giderek kö­relecek piyasa. Dubai şeffaf ol­masının karşılığı ile gayrimen­kulden yılda 100 milyar dolar kazanıyor.

Bize 3.5 milyar dolar geliyor. Fakat 2.8 milyar dolar da Türkler dışarıdan konut alıyor. Size kalıyor 700 milyon dolar. Ülkemizin kazanması için mü­cadele edeceğiz. İspanya ve Por­tekiz coğrafya ve kültürel olarak bize benziyor. Her biri uluslara­rası yatırımcılardan yılda 30’ar milyar dolar kazanıyor. Tu­rizmde gelirimiz 50 milyar do­lar, 55-60 milyon kişi getirmeye çalışıyoruz. Biz ise 100 bin ya­tırımcı getirip 100 milyar dolar gelir sağlayabiliriz.”

“30 milyonluk daire 5 milyon TL gösteriliyor”

Konuta ekstra vergiler geti­rileceği savlarını da yorumla­yan Bucak, alındıktan 5 yıl son­ra satılan konutta gelir vergisi olmamasının bir hak olduğunu belirterek, bu uygulamanın ABD’de 10 yıla çıktığını aktardı. “Kayıt dışılık büyük problem” diyen Bucak, “Harç ödememek için 30 milyon TL’lik daire 5 milyon TL gösteriliyor. Bizim hesaplamalarımıza nazaran yanlışsız fiyatlar üzerinden süreçler ya­pılsa tapu dairesinin kasasına her yıl ortalama 2 milyar dolar girer. Değerleme yapılması ge­rektiğini söylüyoruz” dedi.

“Lükste satış sorunu yaşanmıyor”

Ultra lüks projelerde satış sorununun olmadığını lisana getiren Bucak, “Lüks ve ultra lüks segmentinde satış gerilimi yok. Metrekaresi 15 bin eurodan fiyatlarla satılıyor. Peşin fiyatına hem de gidiyor. Dünyada da bu trend devam ediyor. Toplumsal konut ve erişilebilir konut gereksinimi değerli bir gerçek ve kamu siyasetleri bu gereksinime nazaran şekillenmeli. Lakin lüks konut konusunda kâfi stoğun olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, konsept olarak lüks gayrimenkul yatırımcılarının muhtaçlıklarını tam manasıyla karşılayan az sayıda proje bulunduğunu görmekteyiz. Lüks gayrimenkul tarafında, yanlışsız dizaynla proje üreten geliştiricilerin satış gerilimi yaşamadığını gözlemliyoruz. Yalnızca İstanbul’da 500’ün üzerinde proje var” diye konuştu.

Miami’de 190 milyon dolarlık öğrenci yurdu

Şirket olarak şu anda 4 farklı proje yürüttüklerini söyleyen Hakan Bucak, “Zekeriyaköy’de 10 milyon dolarlık bir villa projesi, Kavacık’ta 7 milyon dolarlık bir öğrenci yurdu projesi ve yeniden Zekeriyaköy’de 4 milyon dolarlık bir kreş projesi geliştiriyoruz. Miami’de de 190 milyon dolarlık bir öğrenci yurdu projemiz var. Bunun finansmanının yüzde 70’ini ABD’deki bankalar sağladı. Yanlışsız proje olunca oradaki bankalardan kaynak bulabiliyorsunuz. Geriye kalan yüzde 30’luk kısmı başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerden yatırımcılarla buluşturuyoruz” dedi.