Kadın mühendislerle yılda 80 bin ton bakır çıkıyor

Hamide HANGÜL

İşletmenin yeraltı ve yer üstü faaliyetlerinin incelendiği toplantıda ‘erkek işi’ olarak algı­lanan madende beş bayan mühen­dis, yaptıkları çalışmaları anlattı. Bu kapsamda bayan mühendisler, Jumbo delgi makinesi operatörü, planlama baş mühendisi, yer al­tından çıkarılan cevherlerin plan­laması, maden alanlarında yer al­tı sularının yönetilmesi ve labo­ratuvar süreçleri vazifelerinde yer aldıklarını söyledi.

Siirt’in bayan istihdamında 2024 yılı verileriy­le yüzde 19,8’lik oranla en düşük olduğu bölgelerden biri olduğu­nu söyleyen Eti Bakır Siirt İşlet­mesi İşletme Müdürü Olcay Koti­loğlu, “Eti Bakır bünyesindeki ka­dın mühendislerimiz, üretimin en güçlü ve en kritik noktalarında gö­rev alıyorlar. Patlatma mühendis­liğinden, delgi operatörlüğüne ve sürdürülebilirlik projelerine ka­dar her alanda bayanların aklına, emeğine ve yüreğine güveniyo­ruz” diye konuştu.

Toplam 500 milyon dolarlık yatırım

Siirt’in Şirvan ilçesi Madenköy mevkiinde kurulu Siirt Maden İşletmesinin, yılda 80-85 bin ton konsantre bakır ürettiğini söyle­yen Olcay Kotiloğlu, 2017 yılından bu yana maden işletmesine top­lamda yaklaşık 500 milyon do­larlık yatırım yapıldığını söyledi. Kotiloğlu, “Yatırım planının yüz­de 80’lik kısmı tamamlandı. Ka­lan kısmının ise 2027’ye kadar ta­mamlanması ve her yıl yaklaşık 30 milyon dolar bir yatırım yapılma­sı öngörülüyor. Madenin yıllık iş­letme sarfiyatı ise 8-10 milyon dolar bandında. Yatırımların büyük kıs­mı Ar-Ge yatırımı” dedi.

“Rezerv büyüklüğünde birinci 3’te”

Kapalı maden ocağına sahip bu tesisin, tam otomasyon sistemiy­le çalıştığını ve Türkiye’de meta­lik madenlerde dik kule sistemi ile kurulan birinci kuyu sistemi olduğu­nu söyleyen Kotiloğlu, “Madende toplam 4 giriş bulunuyor. 3 adet yemekhane, 9 adet sığınma istas­yonu bulunuyor. Proje tamamlan­dığında bu sayı 11’e çıkacak. Kuyu uzunluğu 669 metre olan madenin ku­le uzunluğu ise 74,5 metre. Madenimiz rezerv büyüklüğü olarak birinci 3’te. Siirt Maden İşletmemiz hem ha­valandırma hem de yapısal olarak dünyanın en sıkıntı madenlerinden.

Bir gibisi yalnızca Yunanistan’da var. Bu nedenle iş güvenliği anla­mında birçok mevzuyu standartla­rın çok çok daha üstünde tutuyo­ruz.” İşletme çalışanlarının yüzde 95’inden fazlasının mahallî halktan oluştuğunu ve yaklaşık 800 kişi­ye istihdam sağlandığına işarwet eden Kotiloğlu, gereksinim duyulan mal ve hizmetlerin büyük bir bö­lümünün de tekrar lokal firmalar­dan temin edildiğini belirterek, “Bu yaklaşım, bölge istihdamına ve ekonomik canlılığa da doğru­dan katkı sağlıyor” değerlendir­mesi yaptı.

Her bir metrede sondaj maliyeti 100 dolar

Türkiye’nin yıllık 500 bin ton civarında katot bakır gereksinimi olduğunu söyleyen Kotiloğlu, Türkiye’nin bakır muhtaçlığının yüzde 20’sini Eti Bakır’ın karşıladığını söyledi. Siirt’teki maden işletmesinde yaklaşık 30 milyon ton bakır rezervi olduğunu söyleyen Kotiiloğlu, “Yer altı galeri uzunluğu 42 kilometreyi bulan işletmemizde yılda yaklaşık 1 milyon ton tüvenan cevher çıkarıyoruz. Bu da ortalama 80-85 bin ton konsantre bakır manasına gelir” dedi.

Kritik madenlerden kabul edilen bakırın, hayatın çabucak her alanında kullanıldığını belirten Kotiloğlu, “Türkiye’deki toplam bakır kapasitesi, Nijerya’daki bir madenin kapasitesine eşit. Münasebetiyle artık Türkiye’de daha derin madencilik yapmalıyız. Bu da daha değerli madencilik manasına geliyor. Şu anda yer altında yapılan her 1 metrelik sondajın ortalama fiyatı yaklaşık 100 dolar civarında.”

“Yeraltını anlık izliyoruz”

Madende, emniyet açısından anlık izlemeler yaptıklarının altını çizen Kotiloğlu, yer altındaki ekipmanların büyük çoğunluğunun uzaktan kumandalı olduğunu, madenin konveyör sınırları ile el değmeden flotasyon tesislerine geldiğini söyleyerek, “Yeraltında bir otomasyon dünyamız var. Çok emniyetli bir madende çalıştığımız söyleyebilirim. Ayrıyeten yer altında ‘küçük sanayi sitesi’ ölçeğinde bir mekanik atölyesi kurduk. Yüzeyin 330 metre altında fabrika üzere çalışan bu tesiste her türlü tamir, bakım ve geliştirme yapılabiliyor” dedi. İşletmenin sürdürülebilirlik yaklaşımı sırf üretim süreçleriyle hudutlu olmadığına da işaret eden Kotiloğlu, “Maden işletmesi, çorak bir toprakta hiç ağaç kesilmeden faaliyete geçirildi. Bugüne kadar 954 bin ağaç dikildi” dedi.