Kacır: Teknoloji yatırımlarının Türkiye’de gerçekleştirilmesi için teşvik vermeye devam edeceğiz
BYD ve Chery üzere markaların Türkiye’ye yatırımları hakkında ise, “Bu markaların Türkiye’ye yatırımları, Türkiye’nin otomotiv dalını mobilite teknolojileri istikametinde dönüştürmeyi hızlandıracak. Elektrikli araç teknolojisi üzere alanlarda tedarikçi bazımızı güçlendirecek. Bir kez bu markalar yüksek yerlilik seviyesi ile elbette Türkiye’de yatırım yapacaklar. Yüksek katma bedelli Türkiye’de yatırım yapacaklar, ihracat odaklı Türkiye’de yatırım yapacaklar ve elbette Türkiye’nin tedarik sanayii ile birlikte çalışacaklar.” değerlendirmesini yaptı.
Kacır, Türkiye’nin uzay çalışmalarına ait, “Türkiye kendi vatandaşlarını uzaya bilimsel araştırma yapmak üzere göndererek bilim tarihinde kendi seyahatinde yeni bir sayfa açmıştır. Tıpkı vakitte bizim bilim insanlarımızın global seviyede araştırma yapma imkanlarının kuvvetlenmesine vesile olmuştur. Türkiye’deki üniversitelerin araştırma projeleri de beşerli uzay projesi kapsamında icra edildi.” açıklamasında bulundu.
Kacır, savunma endüstrisinin iftihar kaynağı projeleri ile ilgili, “Dünyada bir elin parmağı kadar ülke 5. kuşak savaş uçağı üretebiliyor. Bizim evlatlarımız, bizim kardeşlerimiz gece gündüz çalışıp üretiyor. Bu çamurları atanların aracılığını yapmak bize yakışır mı? KAAN 400 metrede takılı kalmamış, 14 dakika müddetle 10 bin fit, 3 bin 48 metre irtifaya çıkmış. Siz her fırsatta bu ulusal projelerin aleyhine şeyler söylüyorsunuz. Ben takdiri milletimize bırakıyorum.” diye konuştu.
Bakan Kacır, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe sunumunun akabinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Kacır, 2024 yılında imalat bölümünde kurulan şirket sayısının 12 bin 600, kapanan şirket sayısının 4 bin olarak gerçekleştiğini söyledi.
Savunma endüstrisinin Türkiye’de yüksek teknolojiye geçişin lokomotif bölümü olduğunu vurgulayan Kacır, “Burada elde edilen kazanımların tüm kesimlere süratle yaygınlaşması, Türkiye için sanayi siyasetinde temel yaklaşımların başında geliyor. Bugün Togg, Ankara’da bir araştırma merkezi kurdu. Bu, akıllı araç teknolojileri alanında çalışan bir merkez. Burada şu anda 200’den fazla araştırmacımız çalışıyor. Bunların yarısı ASELSAN’da, TUSAŞ’ta yetişmiş mühendisler. Bu tıp örneklerin sayısının yaygınlaşması için takviyelerimizi sürdürmekteyiz.” dedi.
“Togg devletin dayanaklarıyla yola çıktı”
Türkiye’nin İhtilal arabasından bu yana kendi yerli ve ulusal arabasına sahip olmanın hayaliyle bugünlere geldiğini hatırlatan Kacır, şöyle devam etti:
Bu bahiste güçlü irade Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ortaya kondu. Lakin yaklaşık 50 yıl sonra ve 2011 yılında Türkiye’de yıllık 500 bine yakın aracın satıldığı 2011 yılında sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan iken ‘Artık bu ülkenin bir yerli araba markasına sahip olmasının vakti gelmiştir’ dedi. Ve ‘biz bu işi yapacak kimse ona her türlü dayanağı vermeye hazır olacağız’ dedi. Şu beklenir ki bu iletisi almış endüstriciler süratle harekete geçsinler. Ancak bu işi tahminen de en güçlü, en kuvvetli formda yapabilecek pek çok sanayicimiz bunun ismine öğrenilmiş çaresizlik, öğretilmiş çaresizlik her ne diyeceksek maalesef harekete geçmekten imtina ettiler. Bazıları televizyon kanallarında bu işin hayal olduğunu, gerçekçi olmadığını söylediler. Maalesef bazıları, birtakım siyasetçiler de var. Bunların ortasında ‘Türkiye’nin bir ulusal marka arabaya ne muhtaçlığı var? Esasen Türkiye’de birtakım araba markaları üretim yapmakta’ dediler. Halbuki fikri sınai hakları bize ilişkin olan bir arabanın varlığının değerini, bu ülkenin kalkınması için ter döken herkesin çok uygun bilmesi icap eder. Nihayetinde iş adeta baba yiğit arayışına döndü ve 2018 yılında Türkiye’nin arabası Togg, devletimizin de güçlü dayanaklarıyla bir özel teşebbüs olarak yola çıktı.”
“İsnatlara, ithamlara, iftiralara karşın geri durmadık”
2019 yılının Aralık ayında Togg araçlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşrifiyle kamuoyuna tanıttıklarını söyleyen Kacır, “Çok âlâ hatırlıyorum ki o tanıtımın sonrasında şu kelamlar söylendi: ‘Sahnede birkaç araba var. Ortada bir araba fabrikası yok ve olmayacak’ denildi. 2020 yılının yaz aylarında pandeminin çabucak üçüncü, dördüncü ayında biz Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle Gemlik’te Togg fabrikasının temellerini attık. Çok güzel hatırlıyorum, o temelleri attığımız günün akşamında ‘bu temeller atılır, fakat bu fabrika yapılmaz, bu temeller toprağın altında çürüyüp giderler’ denildi. 2022 yılının 29 Ekim’inde Cumhuriyet Bayramı’mız da Togg araçlarının banttan iniş merasimini gerçekleştirdik. Tekrar Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle bu kere de denildi ki ‘bu araçlar göstermelik olarak banttan iniyor. Ortada gerçek bir fabrika yok. Bir üretim yapılmıyor ve yapılmayacak.’ 2023 yılının Nisan ayından itibaren Togg araçları yollarda görülmeye başlandı. Bu sefer denildi ki ‘bu yollarda gördüğünüz araçlar Türkiye’de, Bursa’da, Gemlik’te değil, İtalya’da üretiliyor. Geceleri karanlıkta kapalı bâtın örtüler altında Türkiye’ye getirilip yollara çıkarılıyor.’ Lakin biz bütün bu isnatlara, ithamlara, iftiralara karşın Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu tezden geri durmadık. Ve nihayetinde bir buçuk yıl içerisinde Togg araçları 40 binden fazla adet üretildi ve yollara çıktı. Bu sayı küçümsenecek bir sayı değildir.” dedi.
Otomotiv dalının dönüşümü
Togg’un dünyanın en bedelli araba markası olan Tesla’nın 6’ncı yılında eriştiği üretim adedine, satış adedine bir buçuk yılda eriştiğine değinen Kacır, “Elbette daha yapacak çok işimiz var. Bu nihayetinde bir teknoloji yarışıdır. Biliyoruz ki otomotiv bölümü büyük dönüşümler yaşamakta. Bilhassa elektrikli araç dönüşümü, şoförsüz araba dönüşümü dalı baştan sona süratle değiştiriyor, dönüştürüyor ve global pek çok marka bu dönüşümü zorluklarla göğüslüyor. Bütün bu dönüşüm sürecinde biz bugüne kadar kim ne derse desin, aldırmaksızın nasıl Togg’un yanında olmuşsak, bundan bu türlü de Togg güçlü biçimde desteklemeye, yüksek teknoloji kabiliyetleriyle Togg’un rekabet gücü kazanmasını sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Elbette bütün bunları yaparken ihracatımızın lideri olan, yılda 35 milyar dolar ihracat yapmakta olduğumuz yüz binlerce işçi kardeşimizin çalıştığı otomotiv kesimini güçlü kılacak adımları sürdüreceğiz.” sözünü kullandı.
Yeni yatırım teşvikleri
Yeni teknoloji yatırımlarını Türkiye’de gerçekleştirmeye teşvik etmeye devam edeceklerini belirten Kacır şöyle devam etti:
“Ford’un 3,6 milyar dolarlık, Tofaş’ın 2,1 milyar dolarlık, Toyota’nın 1,9 milyar dolarlık, Renault’un bir buçuk milyar dolarlık, Mercedes-Benz’in 837 milyon dolarlık, Hyundai’nin 757 milyon dolarlık toplam bu markaların 15 milyar dolarlık, 78 projesi için yatırım teşviği vermişiz. Niye vermişiz? Türkiye’de yatırım olsun, istihdam olsun, üretim olsun, ihracat olsun diye. Bu sayede bölümümüz bugünlere gelmiş. 2002 yılında Türkiye’de yaklaşık 300 bin araç üretiliyordu. Geçen sene Türkiye’de 1 milyon 400 binden fazla araç üretildi. Artık bir yandan bu markaların elektrikli araç yatırımlarına, şoförsüz araç yatırımlarına, hidrojenle araç teknolojilerine ait yatırımlarına teşvik vermeye devam edeceğiz. Bir yandan da alanında dünyada önder olmuş, teknolojinin öncüsü olmuş yeni markaları elbette Türkiye’ye kazanmak için çaba edeceğiz. Biz bu markaları Türkiye’ye kazanmasak, bu markaların yatırımlarını Türkiye’ye çekmesek bunlar masraflar etrafımızda, diğer ülkelerde yatırım yaparlar.”
BYD VE CHERY yatırımları
Togg’a rekabet gücü kazandırmak zorunda olduklarını ve bunu gerçekleştireceklerini söyleyen Kacır, “Biz bu markaların yatırımlarını Türkiye’ye çekmesek, bunlar Gümrük Birliği’nde bulunan, Avrupa’da bulunan başka ülkelerde bu yatırımları gerçekleştirebilirler ve o vakit esasen gümrüksüz halde Türkiye’ye araç satarlar. Nihayetinde biz Togg’a rekabet gücü kazandıracağız, kazandırmak zorundayız. Elbette bu markaların Türkiye’ye yatırımı ile alakalı bir sıkıntı değil. Bu markaların Türkiye’ye yatırımları, Türkiye’nin otomotiv kesimini mobilite teknolojileri istikametinde dönüştürmeyi hızlandıracak. Elektrikli araç teknolojisi üzere alanlarda tedarikçi bazımızı güçlendirecek. Bir kez bu markalar yüksek yerlilik seviyesi ile elbette Türkiye’de yatırım yapacaklar. Yüksek katma kıymetli Türkiye’de yatırım yapacaklar, ihracat odaklı Türkiye’de yatırım yapacaklar ve elbette Türkiye’nin tedarik sanayii ile birlikte çalışacaklar. Fakat kendileri de birtakım modülleri üretebilir, tedarik endüstrimizde de çalışabilirler. Biz daha evvel isimlerini saydığımız öteki memleketler arası markalara da bu imkanı tanıdık. Nihayetinde aslolan Türkiye’de katma pahanın oluşmasıdır ve bilhassa elektrikli ve şoförsüz araç teknolojilerinin Türkiye’de daha fazla gelişmesidir. Bu aslında Togg’a yarayacaktır. Togg elektrikli araç teknolojileri konusunda Türkiye’den tedarikçilerle çalışıyor. Bu tedarikçilerin ölçek büyütmesi Togg’un da rekabet gücünü arttıracaktır. Hasebiyle biz bütün bunları, bütün bunları Türkiye’de bir bir gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz. Milletimizin refahı için, Türkiye’nin istikbali için çabalarımızı artarak devam ettireceğiz.” dedi.
Savunma ve havacılık ihracatı
Türkiye’nin 47 OECD üye ve gözlemci ülkeleri ortasında 2002-2022 periyodunda satın alma gücü paritesi dolar cinsinden AR-GE harcamasını en çok artıran 2. ülke olduğunu belirten Kacır, “Teknoparklarda yer alan firmalar tarafından bugüne dek 2 trilyon 157 milyar lira yurt içi satış, 11,8 milyar dolar ihracat gerçekleşti. AR-GE ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetler sonucu ortaya çıkan eserlerden elde edilen satış fiyatı da 16 trilyon liranın üzerinde. Türkiye’nin ihracatı yalnızca savunma havacılık dalında 250 milyon dolardan, geçtiğimiz yıl 5,5 milyar dolara yükseldi. Bu yıl 6 milyar doları aşıyoruz. İnşallah süratle 10 milyar dolar seviyesine çıkaracağız.” tabirini kullandı.
