İsrail, İran’ı nasıl vurdu? Sinsi planının perde arkası: Casuslar, uydular, suikastlar…

Geçen yıl Avrupa’da çalışan bir İsrailli telekomünikasyon yöneticisi, Tel Aviv’deki eski arkadaşından bir telefon aldı: Ucuz bir akıllı telefon üzere görünen lakin, toplumsal medya trafiğini taklit edip, şifreli dataları iletebilen bir telefon tasarlamasına yardım edebilir miydi?

Aynı vakitlerde İsrailli bir yedek asker, İsrail’in uydu imgeleri ve haritaları kullanan istihbarat ünitesi Unit 9900’den bir arama aldı. Yedek asker bir algoritma üzerinde çalışıyordu ve bu algoritmayı uydu imajlarını tarayıp yakıt kamyonlarında, petrol taşıyanları füze yakıtlı olanlardan ayıracak formda ayarlaması isteniyordu.

İkisine de uğraşlarının geçen hafta İsrail’in İran’a yönelik hava saldırısını nasıl şekillendirdiği tam olarak söylenmedi; yıllardır adım adım planlanan taarruz ülkeyi şaşkına çevirdi. İran’in en üst seviye kumandanları, nükleer bilim adamları tıpkı anda suikasta uğradı. İran karşılık veremeden tüm hava savunma sistemleri maksat alındı, çok sayıda füze fırlatma rampası yok edildi.

Aman ve Mossad’ın ortak çalışması

İsrail Ordusu’nun istihbarat ünitesi Aman ve İsrail istihbaratı Mossad’ın ortaklaşa yürütttüğü hücumun art planı tam olarak öğrenilemeyecek olsa da operasyona aşina isimlerde Financial Times’a kimi ipuçlarını anlattı.

Haber; Londra muhabiri Mehul Srivastava, Tel Aviv muhabiri Neri Zilber ve İstanbul muhabiri John Paul Rathbone’un ortak imzasıyla yayınladı.

Kaynaklar, ticari uydular, hacklenmiş telefonlar, zımnî casuslar, bilinmeyen depolar ve hatta günlük araçlara yerleştirilen minyatür silah sistemleri ile birlikte, İsrail istihbaratının çok uzun bir müddet bu operasyona hazırlandığını ve bu uğurda milyonlarca dolar harcadığını belirtiyor.

İlk atağın gayesi İran’ı şok ve dehşete sürüklemekti

İsrail’in taarruzunda birinci amaç ise İran’ı yüksek rütbeli kayıplarla şok ve dehşete sürüklemekti.

İran’ın komuta kademesini ve nükleer merkezlerini takibe alan Aman, 12 Haziran’da gerçekleşen taarruz için mart ayında hazırlıklara başladı. Saldırı hazırlığında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürüldüğü operasyona benzeri adımlar izlendi.

İsrail’in saldırısı, İran’ın nükleer ve balistik füze programlarının imhası ile rejimi çöküş noktasına kadar zayıflatmaya varan en son gayeye ulaşamasa da Tahran idaresi için sarsıcı oldu. İran’ın komuta kademesini maksat alan birinci atağın emeli, Tahran idaresinin yansısını geciktirerek İsrail’e öteki adımlar için vakit kazandırmaktı.

İran’da “cep telefonlarından uzak durun” çağrısı

İran tarafında ise istihbarat ve güvenlik zaifiyeti konuşuluyor. İran’da eski ordu mensupları halkı çatılarda mikro dron olup olmadığını denetim etmeye çağırırken, İranlı muhaliflerin casusları kente soktuğu öne sürüldü. Lokal basın, cep telefonlarının gözetleme ve suikast emeliyle kullanıldığını açıklarken, kumandanların, üst seviye yetkililerin, nükleer bilim insanları ile onların ailelerinin cep telefonlarından uzak durmaları gerektiği tabir edildi.

Ancak uzmanlar bu tedbirler için geç kalındığına vurgu yaparken, İsrail İran’ın hava savunmasını maksat alan taarruzları sürdürüyor.

İran ve İsrail’de casusluk yaptığı gerekçesiyle çok sayıda kişi tutuklandı. Bilhassa İran’da mahallî casusların para karşılığı yahut iş karşılığı İsrail’e bilgi sızdırdığı konuşuluyor.

Hamas’ın saldırısı önlenememişti

Öte yandan sıkı bir istihbarat çalışmasıyla geçen yıl Hizbullah’a karşı misal bir operasyon düzenleyen, artık de İran’ın komuta kademesini amaç alan İsrail’in, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te gerçekleştireceği saldırıyı önleyememesi de dikkat çekiyor.