İran’dan sert mesaj: ABD üsleri doğrudan hedef olabilir
İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD’nin nükleer mutabakat sağlanamadığı takdirde İran’a yönelik mümkün bir taarruz düzenleyebileceğine dair açıklamalara sert çıktı.
Nasırzade, “Karşı tarafın kimi yetkilileri, şayet müzakereler sonuç vermezse işin çatışmaya varacağı ve kan döküleceği tarafında tehditlerde bulunuyor. Milletimiz ve silahlı kuvvetler ismine temennim, müzakerelerin sonuç vermesi ve işin çatışmaya varmaması. Fakat, şayet müzakereler sonuç vermez ve bize bir çatışma dayatılırsa, muhakkak karşı tarafın kayıpları bizden fazla olacaktır” dedi.
“Bölgeyi terk etmek zorunda kalır”
ABD’nin bölgedeki askeri varlığına da değinen Nasırzade, “Çatışma olması halinde ABD bölgeyi terk etmek zorunda kalır. Zira bölgedeki tüm üsleri menzilimizde. ABD üslerinin bulunduğu ülkeleri dikkate almadan hepsini direkt amaç alırız” tabirlerini kullandı.
“Moskova İran’a yardım etmeye hazır”
Öte yandan, ABD-İran ortasındaki dolaylı müzakerelerin altıncı tipi öncesi Rusya tarafından yapılan açıklamada İran’a iş birliğine hazır oldukları kaydedildi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov Rus medyasına yaptığı açıklamada, bir tahlile ulaşılmasına yönelik gayretlerin iki katına çıkarılması gerektiğini ve Moskova’nın pratik yollarla İran’a yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.
Ryabkov, “Hem Washington’a hem de Tahran’a yalnızca siyasi olarak değil, yalnızca müzakere sürecinde kullanılabilecek fikirler formunda değil, tıpkı vakitte pratik olarak da yardım etmeye hazırız. Örneğin, İran tarafından üretilen fazla nükleer materyalin ihracatı ve daha sonra reaktörler için yakıt üretimine uyarlanması yoluyla yardım etmeye hazırız” dedi.
Altıncı tıp 15 Haziran’da yapılacak
ABD ve İran nisan ayından bu yana nükleer uyuşmazlığın tahliline yönelik 5 çeşit görüşme gerçekleştirdi. Dolaylı müzakerelerin 6’ıncı tipi 15 Haziran’da Umman’ın başşehri Maskat’ta yapılacak.
Müzakereler, evvel karşılıklı itimat inşa etmeyi, daha sonra İran’ın nükleer programı konusunda bir muahedeye yanlışsız çerçeve oluşturulmasını hedefleyen süreçler olarak görülüyor.
ABD, İran’ın atom bombası imalinde kullanıldığına inandığı yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimini durdurmasını istiyor. Nükleer programının her vakit barışçıl olduğunu savunan İran ise yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını “kısıtlamaya” hazır olduğunu belirtirken, ABD’nin geri adım atmayacağına dair garantiler istiyor.
İran’ın ayrıyeten uranyum zenginleştirme santrifüjlerini sökmeyi, uranyum zenginleştirmeyi büsbütün durdurmayı yahut zenginleştirilmiş uranyum stokunu 2015’teki muahedede kararlaştırılan düzeylerin altına düşürmeyi kabul etmeyeceği belirtiliyor.
