İngiliz gazeteci Türkiye’deki ‘sağlık’ fırsatını dünyaya böyle duyurdu: 1,5 milyon TL yerine 360 bin TL ödedi

İngiltere’den uygun fiyatlı diş yaptırmak için diğer ülkelere giden çok sayıda insan var. Türkiye de bu ülkelerin başında geliyor. Diş tedavisi için Türkiye üzere ülkelere seyahat etme trendi “Türkiye dişleri” olarak isimlendiriliyor.

Birçok insanın “Love Island” (Aşk Adası) isimli “Reality show” programında duymasıyla trend haline gelen bu süreçler pek çok İngiliz’in Türkiye’ye diş tedavisine gelmesini sağlıyor.

İngiliz gazeteci Liz Jones tarafından Daily Mail’de kaleme alınan yazı, son periyotta popülerleşen “Turkey teeth” yani “Türkiye dişleri” trendinin tüm süreçlerini ele alıyor

İngiltere’de çocukluğunda dişçiyle yaşadığı kıssayı ve ailesinin ağız sıhhati geçmişini anlatan Liz Johson, İngiltere’de sıklıkla gündem olan sıhhat turizmini ve Türkiye’deki sıhhat turizminin diş sıhhati konusunda geldiği noktayı ortaya koyuyor.

30 bin sterlin yerine 7 bin sterlin ödedi

Diş tedavisi için İstanbul’a gelen İngiliz Liz Jones, yazısında yaşadığı süreci ve fiyatlar ortasındaki farkı anlattı.

Johson, İngiltere’de özel diş doktorlarının fiyatlarının birden fazla insanın bütçesini aştığını söylerken Türkiye’de yaptırdığı tedavinin İngiltere’de 30 bin sterline mal olacağını lakin bu fiyatın Türkiye’de 7 bin sterlin olduğunu belirtti.

Böylece sterlin/TL kuru üzerinden hesaplandığında Johson tedavisi için yaklaşık olarak 1,5 milyon TL yerine 360 bin TL ödemiş oldu.

Johson, tedavi masrafları Türkiye’de daha düşük olsa da uçuşları ve otelleri ve diş eti ameliyatına muhtaçlık olması durumunda tekrar Türkiye’ye gelinmesi gerektiğinin de hesaba katılması gerektiğini de belirtti.

Johson, 8 günlük tedavi sürecinde dişlerinin törpülenip küçültülerek zirkonyum kron takıldığını ve diş eti nakli yapıldığını söz etti. Sürecin güçlü yanlarını da ele alan Johson, sonuçtan ise hayli mutlu olduğunu söylüyor.

Seyahatinin ‘sağlık turizmi’ olarak kıymetlendirilmesine rağmen siyasi tansiyon ve sarsıntı kaygısıyla birleşmesiyle turistik hiçbir aktivite yapmadığını da belirten Johson bu durumu şöyle tabir ediyor:

“Her ne kadar ‘sağlık turizmi’ olarak isimlendirilse da, turistik yerleri görmek ya da mahallî yemeklerin tadını çıkarmak için uygun durumda değildim. Siyasi huzursuzluk ve İstanbul yakınlarındaki bir zelzele her dişin takırdamasına neden olabilirdi.”