İmamoğlu Sulama Projesi’nin yüzde 55’i tamamlandı

Ziya İPEK

Su kaynaklarının stratejik ehemmiyetinin her geçen gün arttığı günümüzde, Türkiye’nin tarım alanında sürdürülebilir kalkınmasını hedefleyen ve bölge tarımı açısından kıymetli bir yere sahip olan Adana İmamoğlu Sulama Projesi’nin yüzde 55’lik kısmı tamamlandı. Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Osman Bağış, suyun artık sırf bir doğal kaynak değil, birebir vakitte bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu söyledi.

Petrol ve karbon yakıtları için edilen hengamelerin önümüzdeki periyotta su alanında yapılacağının artık bir öngörü değil gerçek olduğunun altını çizen Bağış, “Türkiye su zengini değil, su gerilimi yaşayan bir ülkedir. Bu nedenle suyu korumak, verimli kullanmak ve gerçek yönetmek bizim için bir tercih değil, zorunluluktur” dedi.

“Ürün kalitesi ve ihracat potansiyeli artacak”

İmamoğlu Sulama Projesi ile Adana’nın İmamoğlu ile birlikte Kozan, Ceyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçelerinde yaklaşık 1 milyon 66 bin dekar tarım yerinin sulanacağını anımsatan Bağış, alanın yüzde 78’inin cazibeli, yüzde 22’sinin ise pompalı sulama sistemine nazaran planlandığını bildirdi. Bağış, “Her iki sistem de kapalı devre sulama altyapısına sahip olacak.

Bu kapsamda sulama projesinin yüzde 3’ünü oluşturan 33 bin dekarlık alanda yapay zekâ dayanaklı, tam otonom Sulama Otomasyonu Projesi de devreye alındı” sözlerini kullandı. Sensör teknolojileriyle donatılmış sistem sayesinde toprak nemi, su basıncı ve debi bedellerinin anlık olarak ölçülerek sulama süreçlerinin optimize edildiğini lisana getiren Bağış, bu teknolojiler sayesinde bitkisel üretimde yüzde 30 ila yüzde 60 oranında randıman artışı yaşanabildiğini, su kullanımında ise yaklaşık yüzde 60 oranında tasarruf sağlanabildiğine dikkat çekti. Bağış, “Bu proje sayesinde tarım daha verimli, daha etraf dostu ve daha sürdürülebilir hale gelecektir.

Çiftçimiz suya daha adil ve denetimli erişebilecek. Bu da hem eser kalitesini hem de ihracat potansiyelini artıracaktır.” Klasik salma sulama prosedürünün yol açtığı tuzluluk, çoraklaşma ve su israfı üzere sıkıntılara karşı kapalı devre basınçlı sulama sistemleri ile suyun daha aktif kullanılacağına vurgu yapan Bağış, bu sistemin, tıpkı vakitte damla sulama teknolojisine geçişi kolaylaştırarak, suyun bitki köküne direkt ve ölçülü formda ulaşmasını sağlayacağını, böylelikle toprak sıhhatinin korunarak, hastalık riskinin azalacağını ve yabancı otların gelişiminin engelleneceğini aktardı.

“Refah artacak, istihdam desteklenecek”

Proje sayesinde bölge çiftçisinin yüksek su tüketimli, düşük gelirli eserlerden; daha az su isteyen, yüksek katma pahalı ve pazar potansiyeli olan eserlere yönelmesinin teşvik edildiğini tabir eden Bağış, bunun da üretim deseninde değerli bir dönüşümü beraberinde getirdiğini kaydetti. Osman Bağış, “Üreticimiz çağdaş meyve, zerzevat ve endüstriyel bitkilere yönelerek daha yüksek gelir elde edecek. Kırsalda refah artacak, istihdam desteklenecek” dedi.

İklim değişikliğiyle gayret ve yeşil dönüşüm gayeleri doğrultusunda şekillenen projenin, karbon ayak izinin azaltılmasına, kuraklık riskine karşı sağlam bir tarım yapısının kurulmasına ve etraf dostu üretim modellerinin yaygınlaşmasına katkı sunacağına da vurgu yapan Bağış, şunları kaydetti: “Proje ile kuraklık üzere iklimsel risklere karşı daha güçlü bir tarım yapısının temeli atılmış olacaktır. Kuraklığa karşı dirençli tarım modellerinin yaygınlaşmasına katkı sağlayacaktır. Etraf dostu ve sürdürülebilir üretim sistemlerini teşvik edecektir.

Adana İmamoğlu Sulama Projesi, yalnızca bölge tarımı için değil, Türkiye’nin ziraî üretim vizyonu için de değerli ve kritik bir adımdır. Bu projeyle birlikte tarım daha çağdaş, etrafla daha uyumlu ve çiftçi için daha yararlı hale gelecektir. Bu nedenle, Adana İmamoğlu Sulama Projesi sadece bir sulama altyapısı değil, bölgemizin ve ülkemizin ziraî kalkınmasında mihenk taşı olacak bir dönüşüm projesidir.”