İhracat ikliminde ılımlı iyileşme: Ekimde 51,1’e yükseldi

İhracat iklimindeki genel güzelleşmeye karşın, en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da ekonomik aktivite Ekim’de ölçülü olmakla birlikte üst üste beşinci ay azaldı. Tıpkı devirde daralma kaydedilen öbür değerli pazar ise Fransa oldu. Bu iki ülkenin Türkiye’nin imalat sanayi ihracat pazarındaki toplamı hissesi yaklaşık yüzde 13 düzeyinde.

Avrupa’nın başka bölgelerinde ise genel olarak daha olumlu bir tablo ortaya çıktı. Birleşik Krallık’ta üretim artışı devam ederken, İspanya’da büyüme yüksek seyrini korudu. İtalya’da ise iktisadi faaliyet Eylül ayındaki hafif düşüşün akabinde yine büyümeye geçti. Ekonomik aktivitede en güçlü artışın kaydedildiği BAE’de büyüme son 6 ayın en yüksek suratına ulaştı ve güçlü seyretti.

Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt’te de üretim artışı gerçekleşirken, Mısır ve Lübnan’da küçülme devam etti. Lübnan’da üretim daralması son 44 ayın en yüksek oranında ölçüldü.

Türkiye’nin imalat sanayi ihracatının yüzde 6’sını gerçekleştirdiği ABD’de, ekonomik aktivite Ekim ayında da güçlü bir artış gösterdi ve ülkede mevcut büyüme eğilimi 21 aya ulaştı. Kanada’da ise Mayıs ayından bu yana birinci defa üretim artışı gözlendi.

Diğer değerli ihracat pazarlarına bakıldığında, Rusya’da ekonomik aktivite ölçülü artış kaydederken, Hollanda ve Romanya’da ise imalat sanayi üretiminin daraldığı görüldü.

En sert üretim kaybı yaşayan ülke Avusturya oldu

Anket kapsamında takip edilen ekonomiler ortasında en sert üretim kaybı yaşayan ülke, daralmanın 2024’ün başından bu yana en yüksek oranda gerçekleştiği Avusturya oldu.

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P Küresel Market Intelligence İktisat Yöneticisi Andrew Harker, şunları söyledi:

“Türk imalat sanayi kesiminin en büyük ihracat pazarı olan Almanya’nın epeyce düşük performansına karşın, ihracat iklimi genel olarak güzelleşmeye devam etti. Öbür birçok kıymetli pazarda ekonomik aktivitenin büyüme kaydetmesi, firmalara yurt dışı satışlarını sürdürebilmek için farklı seçenekler sağladı. Orta Doğu bölgesi büyümenin ana kaynaklarından biri olma özelliğini korurken, ABD’de ise başkanlık seçimleri öncesindeki belirsizliğe karşın üretim güçlü bir biçimde artmaya devam etti.”