Erdoğan Büyük Kongre’de açıkladı: ‘Türkiye Yüzyılı Reform Planı’yla ekonomide dönüşüm başlıyor

AK Partililer bugün AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongresi için Ankara Spor Salonu’nda bir ortaya geldi. Kongreye Anavatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, CHP, Demokratik Sol Parti, Yanlışsız Yol Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi temsilcileri de katıldı.

CHP’ye ‘şaibeli kurultay’ göndermesi

Kongre öncesi vatandaşlara seslenen Erdoğan, ‘CHP Kurultayı’na göndermede bulundu.

“12 Ekim’de başladığımız Kongre maratonumuzu, birazdan yapacağımız büyük kongremizde inşallah muvaffakiyetle tamamlıyoruz” diyen Erdoğan, “AK Parti’ye yakışır bir kardeşlik ikliminde, kavgasız, gürültüsüz hepsinden öte şaibesiz bir formda bu süreci bugünlere kadar getirdik” tabirlerini kullandı.

Kongre açılışının akabinde kıymetli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından kıymetli başlıklar şöyle:

“Bu kutlu sevdaya gönül veren, bu sevda ile ayakta duran, bu sevdaya baş koyan herkesi en kalbi hislerimle selamlıyorum.

Bu partiye bu kardeşinize sahip çıktınız

Kongremizi uzaktan yakından teşrif eden konuklarımıza beğenilen geldiniz diyor, kendilerine en içten selamımı iletiyorum. 8’inci Olağan Büyük Kongre’mizin partimize, ülkemize, milletimize iyi olmasını aziz Allah’tan niyaz ediyorum. Sizler bu dava için gövdenizi ortaya koydunuz. Birinci günden beri bu partiye bu kardeşinize sahip çıktınız. Rabbim hepinizden tek tek razı olsun.

Dün rahattık. Bugün külfet çekeriz. Yarın yine rahata kavuşuruz. İman, irade ve azim varsa Allah’ın müsaadesiyle imkân da daima vardır. Kıymetli olan istikameti kaybetmemek, yüreği karartmamaktır. Bu duaya amin demek yerine yalnızca kendi ihtirasları yerine Türkiye düşmanlarına figüranlık yapmak isteyenler de var.

Sırf kendi ihtirasları için Türkiye düşmanlarının senaryolarında figüranlık yapmayı tercih edenler de vardı. Siz onları çok düzgün biliyorsunuz. Hırsın, gafletin, kibrin esiri olan o kifayetsiz muhterisleri ise aziz milletimin basiretine ve ferasetine havale ediyoruz.

İl liderlerinin 4’te 3’ü ilçe liderlerinin 3’te 2’ye yakını değişti

AK Parti kurulduğu günden bu yana 24 yıldır kendini daima yenilemeyi, değiştirmeyi, geliştirmeyi, yükseltmeyi başaran bir siyasi teşekküldür. Gerçekten 8’inci Olağan Kongremiz sürecinde vilayet liderlerinin 4’te 3’ünün ilçe liderlerinin 3’te 2’ye yakınının değiştiğini görüyoruz. Partimizin siyasetleri dinamik takımları değişken lakin prensipleri sabittir.

Hiç elbet sorumlusu oldukları ünitenin yöneticisi sıfatı ile ana kademe takımlarımıza düşüyor. Partilerimizin ülkemizde tüm hanelere girebilmesini sağlayan lokomotif teşkilatımız olan bayan kollarımızdan daha fazla çaba göstermelerini istiyorum. Türkiye’yi evvel 2053 sonra 2071 vizyonları ile buluşturacak olan geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizden talebim gençliğin tüm dinamizmini partimize taşımalarıdır. Gençler bu o denli bir sevdadır ki burada isimler fanidir, baki olan tek şey davadır.

Balya balya paralardan kuleler yaparak bu zaferlere ulaşmadık

Bu eşsiz muvaffakiyete, o denli çilingir sofralarında kadeh tokuşturarak, balya balya paralardan kuleler yaparak bu zaferlere ulaşmadık. Bu tarihi başarıyı aziz milletimizin umutlarını, beklentilerini, hayallerini siyasete taşıyarak yakaladık.

22 yıldır Türkiye’nin kaptan köşkündeyiz. Bir gönül kazandıysak bu milletin gönül sarayında bir yer bulabildiysek, bu bize onur olarak kâfi diyoruz. Bu gerçeği unutmadık, unutmayacağız. Nereden geldiğimizi asla unutmayacağız.

Pazarlık masalarında kurulmadık

Biz gökten zembille inmedik. Pazarlık masalarında kurulmadık. Siyaset ve toplum mühendisliğinin eseri olarak çıkmadık. Samimiyetten, dürüstlükten en küçük taviz vermeden siyaset yaptık. Kendi başarısızlıklarının faturasını seçmene kesen kibirli siyaseti hiçbir vakit kapımıza yaklaştırmadık. Eksiklerimizi örtmek yerine bunları giderecek, telafi edecek güçlü bir iradeyle milletimizin karşısına çıktık.

Bugün de iç muhasebemizi yürek ve özgüvenle yapıyoruz. AK Parti’ye düşmanlık edenler öbür örneklere bakıp daima bu hareketin dağılmasını, tökezlemesini beklediler. Yılmamızı, sinmemizi beklediler. Vesayetçilere boyun eğmemizi, para babalarına teslim olmamızı, zulüm karşısında sessiz kalmamızı beklediler. Tüm umutlarını AK Parti’nin zayıflamasına, yorulmasına bağlayanlar, 14 Ağustos 2001’den beri bekliyorlar. Daha çok bekleyecekler.

Türkiye’ye ağır bedeller ödeten sömürü nizamına son verdik

Siyasi istikrarsızlığın beslediği ekonomik krizlerle milletimiz yoksullaştırıldı, ülkemiz zayıflatıldı. Böylelikle Türkiye global rekabetin dışında tutuldu. Darbe mekaniğiyle ülkemiz altın pahasında yıllarını da kaybetti. Bizi yıllarca 3. sınıf iktisada mecbur ettiler. ‘Yeter! Kelam de karar da milletindir’ diyerek Türkiye’ye ağır bedeller ödeten bu sömürü nizamına biz son verdik.

Türk demokrasisinin etrafındaki kirli ve ağır kuşatma, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri tam manasıyla kırılmamıştır. Bunun da en büyük sebebi, iktidara gelebilmek için her prosedürü yasal gören çarpık muhalefet anlayışıdır.

Toksik demokrasi sorunu

Ülkemizde muhalefet maalesef daima demokrasi krizi çıkararak, sandıkta alamadığı yetkiyi iç ve dış güçlerden devşirme hevesinden hiç vazgeçmemiştir. Muhalefetin seçim kazanmak için terör örgütleriyle anti demokratik güç merkezleriyle iş birliği yapacak kadar gözünü karartması ülkemizi toksik demokrasi problemiyle karşı karşıya getirmiştir.

Son 2 seçimde bilhassa bununla muhatap olduk. Kelamda ittifak ve uzlaşı süreçleri kapalı kapılar arkasındaki pazarlık masalarında yürütüldü. Devletin stratejik kurumları, bakanlıkları, belediye başkanlıkları, belediye meclis üyelikleri pazar tezgahındaki bir eser üzere alınıp satıldı. 2 sene öncesinde ülkeyi bir arada yönetmeye talip olanların daha sonra gırtlak gırtlağa arbedeye tutuşmasını daima birlikte takip ettik. Demokrasi etiğiyle bağdaşmayan bu düzenbazlıkların siyaset kurumunda yol açtığı inanç buhranının tesirlerini hala hissediyoruz.

Panzehir AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır

Gelinen noktada şunu çok net görüyoruz; demokrasiyi üzerine terör ve hırsızlık gölgesi düşürerek zehirleyen, iftira ve çarpıtmayı siyasal irtibatın merkezine yerleştiren bir muhalefet problemimiz var. Bu toksik demokrasinin panzehiri de AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.

Terör duvarını yıkıp atacağız

‘Terörsüz Türkiye’ ideali, her bölümden vatandaşımızın yürekten desteklediği geniş tabanlı bir ulusal mutabakatın tabiridir. Yeni bir dünya kurulurken terör belası başta olmak üzere Türkiye’nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemiz ve bölgemiz üzerinden büsbütün çekileceği günler inşallah çok yakındır. Terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra yeni bir devrin kapıları açılacaktır.

FETÖ çöküş ve dağılma devrine girmiştir

Pensilvanya’daki hain başının mevti sonrasında bu örgüt yurt dışında da çöküş ve dağılma periyoduna girmiştir. FETÖ sorunu bertaraf edilene kadar bu hain yapıyla gayretimiz içerde ve dışarda kararlılıkla sürecektir. FETÖ’yü ve 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünü, AK Parti’yi yıpratmak isteyenler de tarih önünde hesap vereceklerdir.

Hiç kimsenin lisanına, dinine, mezhebine, etnik kökenine bakmadık. Siyasetin demokratik alanını genişlettik. Daha evvel konuşulması mümkün olmayan ıslahatları hayata geçirdik.

Aynı bakış açısıyla iş dünyasında da kıymetli adımlar attık. Türkiye için katma bedel üreten esnafımızın, sanayicimizin yanında olduk. İş dünyasında da kıymetli adımlar attık. Sermayeyi Anadolu’ya yayarak yatırımı, üretimi ve istihdamı büyüttük.

TÜSİAD’ın tenkitlerine tepki

Son tartışmalara baktığımızda görüyoruz ki birtakım hastalıklar hala devam ediyor. İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler, eski vesayetçi telaffuzlarla hükümete ayar vermeye çalışıyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilgilere güvenenler, Türkiye’nin değiştiğini, eski Türkiye’nin artık olmadığını kabullenemiyorlar. Sermayelerine sermaye katan, iş dünyasının içindeki bir küme, kirli muhalefet anlayışını yine devreye alma uğraşında. Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu grubun tek sıkıntısı kayıplarını devlet hazinesinden yine tazmin etmektir.

Kayıt dışı siyaset yapma periyodu artık kapanmıştır

Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin hayallerinizi kâbusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir. İşinizi düzgün yaptığınız sürece, ülkemize katma paha kattığınız, istihdam sağladığınız sürece daima yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz. Lakin eski makûs alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna nazaran muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı! Kayıt dışı siyaset yapma periyodu artık kapanmıştır. Yeni Türkiye’de kayıt dışı iktisada de, kayıt dışı siyasete de yer yoktur.

Bu sözlerim farklı vakitte istekli taşeronluğa soyunan muhalefet partilerinedir. Unutmayın Türkiye değişmiştir. Siz de bu yeni Türkiye’ye alışmak, siyasetlerinizi buna nazaran belirlemek zorundasınız.

TOGG’un üretiminde 52 bini aştık

Çiftçilerimize 2 trilyon 51 milyon liralık dayanak v erdik. Endüstride 175 yeni OSB, 48 sanayi bölgesi, 1333 araştırma geliştirme merkezi ve 336 tasarım merkezi kurduk. Yerli elektrikli arabamız TOGG’un üretiminde 52 bini aştık.

Petrol üretiminde günlük 76 bin varili geçtik

Karadeniz’de 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. Gabar’da petrol üretiminde günlük 76 bin varili geçtik.

Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise birinci 10 içindeyiz. Turizmde Avrupa’da 4’üncü, dünyada 5’inci sıraya yükseldik. 61 milyar dolardan fazla turizm geliri elde ettik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık 262 milyar dolara getirdik. Memleketler arası yatırımlarda tarihi bir atılım gerçekleştirdik. Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15.1 milyar dolar yatırım çekmişken son 22 yılda bu sayısı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık. Türkiye büyük bir dönüşümün heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir.

Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek

2 yıldır uyguladığımız yeni iktisat siyasetlerinin tesirini görmeye başladık. Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek düzeyine ulaştı.

Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek, enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak bunun olumlu tesirini personelimizden emeklimize, memurumuzdan öğrencimize 85 milyonun hepsi şahsen hissedecek, görecek bundan inşallah istifade edecek. İnşallah biraz daha sabredecek amaçlarımıza ulaşacağız.

Türkiye Yüzyılı Islahat Planı

Ekonomide ve demokraside elde ettiğimiz tüm muvaffakiyetleri reformlarımıza borçluyuz. Bunu korumak için ‘Türkiye Yüzyılı Islahat Planı’nı hazırladık. Ülkemizin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracağız. Dünya Bankası’nın üst-orta gelir kümesinde yer alan Türkiye, böylece yüksek gelirli ülkeler ligine yükselecektir.

Reform programımızı ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, toplumsal siyasetler, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere 5 ana sütun üzerinde inşa ettik.

Ekonomik dönüşüm planı ile güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni önlemleri devreye alıyoruz. Kamu idaresinde mali kuralları güçlendirecek, kamu harcamalarında disiplini koruyacağız, vergide adaleti ve aktifliği güçlendirmek emeliyle çok kazanandan çok alma prensibi ile kamu gelirlerini artıracağız. Dijital paraya geçişi planlayarak sermaye piyasalarının derinleşmesini sağlayacağız.

Kira ve konut fiyatlarını istikrara getireceğiz

Kira ve konut fiyatlarını istikrara getireceğiz. Zelzele bölgesinin imarı başta olmak üzere öteki kentlerimizdeki kentsel dönüşüm projeleri hızlanarak devam edecek.

Türkiye büyük yatırımların amaç ülkesi haline gelecek

Yeni yatırım teşvik sistemi ve lokal kalkınma atılımıyla ülkemizin her bir köşesinin refah düzeyinin ve üretim gücünün arttığını göreceğiz. Yatırım süreçlerini hızlandırarak, ‘tek durak ofis’ anlayışıyla, Türkiye’yi büyük yatırımların gaye ülkelerinden biri haline getireceğiz.”