Düzenli egzersiz yapan her 100 bin kişi ekonomiye yıllık 250 milyon dolar kazandırıyor

Recep ERÇİN

Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur, fiziksel ak­tivitenin zayıf olması yüzünden artan hastalıklar ve bunun ekono­miye maliyetini çıkarmak üzere Value Tekrar Consulting ile bir ra­por çalışması yaptıklarını açıkla­dı. Raporun çıktılarına ait dü­zenlenen sohbet toplantısında bil­giler veren Renay Onur, “Fiziksel aktivite ile sıhhat harcamaları ara­sında direkt bir ilişki bulu­nuyor. Bu da doğal olarak kıymetli bir ekonomik tesir yaratıyor. Dün­ya Sıhhat Örgütü’ne nazaran, haftada en az 150 dakika orta şiddette ya da 75 dakika ağır antrenman yapan bi­reyler ‘fiziksel olarak aktif’ kabul ediliyor” dedi.

İstanbul yüzde 13,6 İngiltere yüzde 63,4

“Fiziksel Aktivitenin Ekono­mik Tesiri: İstanbul Örneği” araş­tırmasının sonuçlarını aktaran Onur, “16 milyonluk İstanbul’da, nüfusun yalnızca yüzde 13,6’sı fi­ziksel olarak etkin tarifine giri­yor. Yani yaklaşık 1,6 milyon İs­tanbullu sistemli olarak fizikî aktivite yapıyor. Karşılaştırmak gerekirse, Birleşik Krallık’ta bu oran yüzde 63,4, ABD’de ise yüz­de 46,9. Yüzde 13,6 üzere görece dü­şük bir oran bile büyük bir ekono­mik katkı sağlıyor. Araştırmamı­za nazaran, fizikî aktiviteye katılan her 100 bin kişi, yıllık yaklaşık 250 milyon dolarlık ekonomik katkı sağlıyor” bilgilerini paylaştı.

Egzersiz yapan İstanbullular 2,5 milyar dolar yarar sağlıyor

Onur’un aktardığına nazaran fizik­sel aktivite, ekonomik açıdan üç temel avantaj sağlıyor: “1-Hasta­lık yükünün azalmasıyla direkt sıhhat harcamaları düşüyor. Ayrı­ca, dolaylı olarak iş gücü verimli­liği kayıpları da önleniyor. 2-Daha etkin bir iş gücü, genel üretkenli­ği artırıyor. Bu da daha az devam­sızlık ve daha yüksek verimlilik manasına geliyor.

3-Fiziksel akti­vite, erken vefatları azaltarak hem halk sıhhatini düzgünleştiriyor hem de ekonomik yararlar sağlıyor.” Onur, “Bugün fizikî olarak faal olan 1,6 milyon İstanbullunun yarattı­ğı ekonomik katkı, 3,5 milyar dolar seviyesinde. Yalnızca 2022–2023 ara­sında yaşanan 2,1 puanlık fizikî aktivite artışı bile, 575 milyon do­larlık ekonomik yarar getirdi. Ra­pora nazaran, toplam kümülatif ekono­mik yararların yüzde 56’sı hastalık yükündeki azalmadan kaynaklanı­yor” tabirlerini kullandı.

Londra düzeyine gelirsek yarar 16 milyar doları bulur

Fiziksel aktivitenin, bilhassa Tip II diyabet, koroner kalp rahat­sızlıkları, depresyon, hipertansi­yon, kimi kanser tipleri ve demans üzerinde tesirli olduğuna değinen Onur, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın en genç ülkesi olan Türkiye, buna karşın Tip II di­yabette birinci sırada.

Bu neden­le fizikî aktiviteye, bilhassa bu hastalıklar açısından, daha fazla ehemmiyet vermemiz gerekiyor. Tip II diyabet ve koroner kalp hastalığı­nın önlenmesi, İstanbul’daki sağ­lık harcamalarını direkt azaltı­yor. Raporumuza nazaran, kentin faal nüfusunun sıhhat harcamalarında yarattığı toplam tasarruf yaklaşık 650 milyon dolardır. Sonuç olarak fizikî aktivite; üretkenliği artı­rıyor, sıhhat harcamalarını azal­tıyor, erken vefatları düşürüyor.

Hastalık yükünün azalmasıyla 1,9 milyar dolar. İşyeri devamsızlık­larının azalması ve üretkenliğin artmasıyla 1,3 milyar dolar. Erken ölümlerin azalmasıyla 190 milyon dolar olmak üzere toplamda, 2023 yılı prestijiyle İstanbul’da fizikî aktivitenin ekonomik tesiri yakla­şık 3,5 milyar dolar olarak hesap­landı. Şayet bugün etkin olan yüzde 13,6’lık nüfus oranı, Londra (yüz­de 64) düzeyine çıkarılabilirse, elde edilecek ekonomik yarar 16 milyar doları bulabilir.”