DEM PARTİ heyetinin ziyareti sonrası Demirtaş’tan açıklama!
DEM Parti heyeti bugün Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bir ortaya geldi.
Heyetteki isimlerden Sırrı Süreyya Lider, görüşmeyle ilgili ayrıntılı açıklamaların Selahattin Demirtaş’ın toplumsal medya hesabı üzerinden yapılacağını kaydetti.
Demirtaş’ın açıklaması
Beklenen açıklama Selahattin Demirtaş’ın toplumsal medya hesabı üzerinden yapıldı. Açıklamada şu sözler kullanıldı:
“DEM Parti İmralı Heyeti”mizin ziyareti vesilesiyle herkese yürek dolusu selam, sevgilerimi iletiyorum. Büyük bir fedakarlık ve ciddiyetle çalışmalarını sürdüren heyetimize de teşekkürlerimi sunarken ayrıyeten kendilerine, partimiz DEM Parti’ye, bilhassa İmralı Tecrit Adasında demokratik tahlil ve barış için büyük uğraş sarf eden Sayın Abdullah Öcalan’a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum.
Bu devrin en hassas konusu kamuoyu dayanağıdır. Bu nedenle şeffaflık son derece kıymetli ve gereklidir. Heyetimizin, şeffaflığın gereği olarak Meclis’teki siyasi partileri bilgilendirmesi, önümüzdeki günlerde de sivil toplum örgütlerini, siyasi ve toplumsal etrafları bilgilendirecek olması kıymetlidir. Ayrıyeten barış lisanının tüm çevrelere hakim olması da değerlidir. Bu mevzularda konuşan herkes tehdit, şantaj, aşağılama lisanından ve provokatif telaffuzlardan uzak durmalı, yenme ve yenilme üzerinden boş ve anlamsız bir retorik oluşturmak yerine herkesin, hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek üzerinde durmalıdır.
Her ne kadar sürece bir isim konulmasından ısrarla kaçınılıyor olunsa da bizim açımızdan bu süreç. “Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik” sürecidir. Bizler demokratik, barışçıl yerde siyaset yapan aktörler olarak çatışmaların, şiddetin kalıcı biçimde son bulmasını arzuluyor, istiyor, destekliyoruz. Sayın Öcalan, koşulları oluştuğunda bu mevzuda bir inisiyatif alacaksa yanında olacağımızı belirtiyoruz. Muhtemel bir davetin tüm inisiyatifi elbette kendisindedir. Kendisinin de belirttiği üzere, böylesi bir davetin hukuksal, siyasi yerini oluşturma sorumluluğu da iktidar ve parlamentodadır. Bizler, barış teşebbüslerine bu kademede her türlü dayanağı sunarız. Lakin çağrıyı yapacak olan da muhtemel bir davetin muhatabı da biz değiliz. Siyasetçiler olarak bizim rolümüz ve misyonumuz, barış tabanını güçlendirmek, tarafları barış için cesaretlendirmek, teşvik etmek ve barışı kolaylaştırmaktır. Ancak bundan da öte temel sorumluluğumuz; demokrasi, özgürlükler, eşitlik, adalet ve temel insan hakları için barışçıl, sivil, siyasi çabayı büyütmektir. Bu uğraşın kanal ve imkanlarının şimdiden açılması gerekir ki barış tabanı de güçlensin. Bu hususu da ilgililerin dikkatine sunmak isteriz.
Herkes şunu bilmeli ki, ortada birtakım âlâ niyetler ve bu âlâ niyetlerle yürütülen hazırlıklar var. Lakin sürecin ete kemiğe bürünebilmesi için, inanç verici somut adımların süratlice atılması gerekiyor. Yıllardır bu topraklarda tanımı imkansız acılara neden olan ve ülkenin bütün gücünü tüketen çatışmaların ortadan kaldırılması, siyasal bir barışın sağlanması için her türlü takviyesi vermeye hazırız.
Ancak siyasal barış, beraberinde toplumsal barış yani demokratikleşme, eşitlik, adalet ve özgürlükler gayretinin tüm kanallarını açacak formda yapılırsa kalıcı olur, herkesin ve ülkenin faydasına olur. Bu biçimde, siyasal barışın toplumsal takviyesi de artar, halkın ekseriyetinin sahiplenmesiyle tüm provokasyonlar ve baltalama teşebbüsleri de boşa çıkar.
Yine bu kritik ve tarihi periyotta, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Özgür Özel ve diğer tüm parti başkanlarına, barış için aldıkları ve alacakları inisiyatifler nedeniyle teşekkürlerimi sunuyor, takviyemi iletiyorum. Her türlü şahsî, partisel çıkarın ötesinde, demokrasinin güçlenmesine dair atılacak her adımın tereddütsüz yanında olacağımı belirtiyorum.
Son olarak şunu da bilhassa belirtmek istiyorum; Kürtlerin birçoklarının tarafı de yüzü de Türkiye’ye dönüktür. Barış ve güçlü bir demokrasi inşa edilebilirse bu süreçten daima birlikte kazanarak çıkacağımıza inanıyorum. Bunun için, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de tarafını, yüzünü tüm Kürtlere çevirerek büyük ve onurlu barışın inşasını sağlayacağını umuyor, diliyorum.
Heyetimize tekrar teşekkür ederken muvaffakiyet dileklerimle birlikte, bir defa daha hepinize Sıcak selam, sevgilerimi iletiyorum.
Selahattin Demirtaş 11 Ocak 2025 Edirne Cezaevi.”
