Bakan Tunç’tan tutuklanan üniversite öğrencilerine ilişkin açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldığı ‘Kişisel Datalar ve Hukuksal Güncellemeler 2025 Perspektifi – Şahsî Bilgileri Muhafaza Günü’ programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘ne (İBB) yönelik operasyonlar sonrası düzenlenen protesto şovlarında tutuklanan üniversite öğrencilerine ait bilgi verdi.

Yılmaz Tunç’un açıklamasında yer alan sözler şu biçimde:

• İstanbul’daki İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının başlatmış olduğu isimli soruşturmalar sonrası Cumhuriyet Halk Partisi genel liderinin sokak daveti sonrası bir kadro şovlar kelam konusu oldu. Burada doğal adliyeye intikal eden hususlar oldu bu gözaltılar içerisinde genç kardeşlerimizin olduğunu da biliyoruz.

• Bu manada bir kısım gençlerle alakalı tahliye kararları da verilmişti fakat şu anda tutukluğu devam eden şahıslar var, doğal bunların değerlendirilmesini yapacak olan Cumhuriyet Savcılığı ve ilgili Sulh Ceza hakimlikleri.

“Yargı gerekli kararları verecek”

• Kişilerin o olaylardaki rolü ve oradaki şiddet kullanımı ile alakalı kanuna aykırlıklar olup olmadığını kıymetlendirecek olan elbette ki tarafsız ve bağımsız yargımızdır. Bu mevzuda o her bir kişi bakımından bu evraklar incelenecektir. Bu evraklarda ki duruma nazaran savcılıklar, yargı gerekli kararları verecektir.

• Dolayısıyla Biz o an şu andaki onlarla ilgili başlatılan soruşturma ile ilgili olarak büsbütün yargının bu sürecini takip etmek durumundayız. Bizim yargıya müdahale edip şu şahısları tutuklayın bu şahısları hür bırakın demek üzere bir yetkimiz yok.

“Çıplak arama kelam konusu değildir”

• Bir defa bizim mevzuatımız açık. Ceza infaz kurumlarının idaresine dair ve ceza güvenlik önlemlerine ait kanunlarımız var, yönetmeliklerimiz var. Bu yönetmelikler yeterince yapılan uygulamalar kelam konusu. Natürel bu bütün dünyada geçerli olan ayrıntılı arama dediğimiz birilerinin çıplak arama formunda tabir ettiği konular ülkemizde mutlaka çıplak arama diye bir durum kelam konusu değildir, olamaz. Buna müsaade veremeyiz.

• Burada bilhassa cezaevlerinin güvenliği bakımından hem oradaki hükümlü ve tutukluların güvenliği bakımından hem de cezaevlerine yasak unsur sokulmaması bakımından şayet bir kuşku durumu varsa cezaevi yönetimine bu türlü bir ayrıntılı arama yetkisi verilmiştir. Fakat bu yetki kullanılırken elbette ki bu bir istisnai yetkidir. Ayrıntılı arama bu yetki kullanılırken kişinin mahremiyetine bilhassa dikkat edilir.

• Detaylı aramada kişinin mahremiyeti bilhassa birebir cinsten kişinin aramış olması ve kıyafetlerinin dışında kendisine ekstra bir kıyafet verilmiş olması münasebetiyle her türlü mahremiyete ait önlemler alınarak bu ayrıntılı aramalar yapılır ve bu ayrıntılı aramada bir istisnai durumdur.

• Azap cürmünün vakit aşımına uğramayacağına yönelik düzenlemeyi biz yaptık. 2013 yılında mevduatımıza girdi. Bu hususta çok hassasız. Şayet bir tane örnek varsa cezaevlerinde ya da gözaltı durumunda bir örnek varsa bunun üzerine kararlılıkla bu ülkenin yargısı sarfiyat.

“Kara propagandalara müsaade etmemek lazım”

• Bu bahiste hiç tereddütümüz olamaz. Mutlaka bu tıp kara propagandalara müsaade etmemek lazım. Somut şurada şu oldu diye bir örnek verilir ve o örneğinin üzerine gidilir ve şahıslar hakkında gerekli soruşturmalar yapılır. Yalnızca bir karalama kampanyasıyla Türkiye’de azap varmış üzere cezaevlerinde ya da işte gözaltı yerlerinde azap var formunda bir kara propagandaya muhakkak halkımız prestij etmesin.

• Zaten artık geldiğimiz noktada gözaltı merkezlerinde adliyelerde cezaevlerinde her yerde kamera var. Münasebetiyle bu teknolojik imkanları da kullanıyoruz. Bu türlü bir teşvikte bulunulduğunda mutlaka azaba sıfır tolerans siyasetimiz kapsamında gerekli müdahaleleri kesinlikle yaparız.

Özgür Özel’e ‘cunta’ tepkisi

• Cumhurbaşkanımıza yönelik tabirlerini kendisine iade ediyoruz. Onlar evvel kendi siyasi tarihlerine baksınlar. 20 yıl boyunca darbeyi bayram diye kutlatan bir zihniyettir, Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhurbaşkanımıza Cunta sözü kullanmak kimsenin haddi değil. Sayın Cumhurbaşkanımız demokratik siyasi hayatımızda arka arda en yüksek oranlarla seçim kazanan ve kesintisiz en uzun mühlet Başbakanlık yapan bir kişi.

• Sonrasında Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile ilgili Anayasa değişikliği sonrası birinci kere halk tarafından yüzde 50’nin üzerinde oyla seçilen sonrasında iki kere daha seçilen milletin takdirini daima topkamış, milletin gönlünde yer etmiş bir başkan.