Adaso Başkanı Zeki Kivanç: Üretim ve doğa makul bir dengede buluşmalı
Ziya İPEK
Zeytinlik alanlarda sanayi, madencilik ve güç projelerine müsaade verilmesini içeren “torba yasa” teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, “Ne yalnızca üretimi savunmak ne de yalnızca doğayı korumak kafidir. Türkiye’nin geleceği için hem ekonomik kalkınmayı hem çevresel sürdürülebilirliği birlikte düşünmek zorundayız” dedi.
“Mevzuat 1939’dan kalma, güncellenmeli”
Kıvanç, Türkiye’nin sanayileşme ve güç bağımsızlığı hedeflerinin göz arkası edilemeyeceğini lakin ziraî üretim alanlarının da stratejik kıymet taşıdığını söyledi. Zeytinin tarihi ve kültürel bir pahanın ötesinde “yüksek katma değerli” bir tarım ürünü olduğunu belirten Kıvanç, “Aynı halde sanayi, madenler ve güç yatırımları da stratejik kesimlerdir. Bu iki alanı karşı karşıya getirmek yerine, bilimsel datalara ve ortak akla dayanan bir kıymetlendirme süreciyle ilerlenmeli” diye konuştu.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin (AOSB) 1973 yılından bu yana Türkiye ekonomisine bedel kattığını anımsatan Zeki Kıvanç, Adana üzere tarımsal potansiyeli yüksek bir kentte, bu OSB’nin tarıma elverişli olmayan kayalık bir alanda kurulduğuna dikkat çekti. Sanayi bölgesinin planlanmasında tarımsal bütünlüğe ziyan vermemeye ihtimam gösterdiklerini belirten Kıvanç, “AOSB gelişimini planlarken tarım alanlarının korunmasına ihtimam göstermiş; sanayi yatırımlarını verimli arazilere ziyan vermeyecek halde konumlandırmıştır” dedi.
2006-2007 yıllarında AOSB için genişleme alanı belirlenirken bölgede zeytin ağacı bulunmadığının resmi tespitlerle ortaya konduğunu hatırlatan Lider Kıvanç, “Gerekli tüm kurumsal müsaadeler alınarak sürece başlandı. Lakin daha sonra birtakım bireyler tarafından – âlâ niyetli ya da değil- bu alanlara zeytin ağacı dikildi.
Bugünkü mevzuat nedeniyle bu durum sanayi yatırımlarının önünü kesti” dedi. Zeytinlik alanları ile ilgili düzenlemelerin çağın gerisinde kaldığını belirten Kıvanç, “Kanunda, zeytinliklerin 3 kilometre yakınına sanayi tesisi kurulamaz deniyor. Lakin bu yasa 1939 yılında yürürlüğe girdi. Günümüz şartlarına uygun değil. Biz de diyoruz ki zeytin ağacımız da olsun, sanayi tesisimiz de lakin bu uzaklık 500 metre üzere makul bir seviyeye indirilsin” sözlerini kullandı.
Mevzuat bütün OSB’leri yakından ilgilendirir
Söz konusu mevzuatın sadece Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ni değil, Türkiye genelindeki birçok OSB ve yatırım alanını etkilediğini belirten Kıvanç, “Bugün yalnızca Adana’da değil, ülke genelinde sanayi bölgeleri bu yasal kısıtlar nedeniyle büyüyemiyor.
Ceyhan Organize Sanayi Bölgemiz de misal biçimde bu sınırlamalardan direkt etkileniyor” dedi. Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdam gayelerine ulaşmasında sanayi bölgelerinin kıymetine vurgu yapan Kıvanç, “Bu bölgeler istihdam yaratacak, ihracat kapasitemizi artıracak ve stratejik yatırımlara mesken sahipliği yapabilecek potansiyele sahip. Bu nedenle üretimi engellemeden lakin doğayı da koruyarak makul bir istikrar kurulması şart” davetinde bulundu.
