AB’nin yeşil dönüşüm çağrısı 2030’un yol haritasını belirledi

AB Yeşil Mutabakatı’nın akabinde hızlanan dijital ve yeşil dönüşüm sü­reci ana pazarı Avrupa olan Türki­ye üzere ülkelerde tesirli sonuçlar ve­recekti. Türkiye boya sanayiinin verimlilik, sıfır emisyon ve dijital­leşme mevzularında gösterdiği hassa­siyet ise kesimin küresel pazarda re­kabetçiliğe güçlü bir hazırlık yaptı­ğını gösteriyor aslında. Her şey 2022 yılı içinde başlamıştı. Boya sektörü­nün 2030 yılındaki vizyonunu belir­leyen sürdürülebilirlik raporu sektö­rün odak amaçlarını sistematik bir formda gösteriyordu.

Kimya sektö­rünün ihracattaki değerli kuruluş­larından biri olan İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçı­ları Birliği (İKMİB) ve Boya Sanayi­cileri Derneği (BOSAD) iş birliği ile tehlike oluşturan iklim değişikliğine karşı çabada boya kesiminin geleceğine ışık tutacak ‘’Türk Boya Dalı Sürdürülebilirlik Raporu’’ 2022 yılında hazırlanıp, tanıtılmış­tı. Raporun sanayideki yerini şöyle özetlemek gerekiyor, burada ortaya konan dönüşüm maksatları endüstri­nin tamamına kaostan çok düze­nin geleceğini gösteriyordu.

Değer zinciri üzerinde sürdürülebilirlik yakalandı

Türkiye’de üretim faaliyetleri­ni sürdüren tüm işletmeleri yakın­dan ilgilendiren ve paha zinciri üze­rinde sürdürülebilirlik faaliyetleri­ni gözden geçirmeyi mecburî kılan ‘AB Yeşil Mutabakatı’ kapsamında boya dalının danışabileceği bir kaynak olan Türk Boya Bölümü Sür­dürülebilirlik Raporu, sürdürülebi­lir ekonomik kalkınma emellerini gerçekleştirme amacıyla 2030 viz­yonu belirleyen İKMİB ve BOSAD iş birliğiyle dijital olarak Türkçe ve İngilizce hazırlandı.

Türk boya sek­törüne sürdürülebilir gelecek için dönüşümünde yol gösterici bir ça­lışma olan Sürdürülebilirlik Raporu ile boya bölümüne yönelik hem mev­cut durum tahlilinin yapılması hem de şirketlerin gelecekteki çevresel ve toplumsal performanslarını iyileştirme­lerinin kolaylaştırılmasını amaçla­yan bu rapor günümüzde asıllı ya­tırımlara imza atan dal için adeta pusula misyonu gördü.

Rapor tıpkı vakitte iklim deği­şikliğine karşı gayrette boya sek­törünün idare stratejisi belirle­mesine atıfta bulunarak, istikrarlı ve sistemli yatırım sürecinin önünü aç­mıştı. Çevresel, toplumsal ve ekonomik alanlarda, iklim değişikliğine ayak uydurmak kesimin bugün itibarıy­la kat ettiği aranın özeti aslında.

Birleşmiş Milletler’in Sürdürü­lebilir Kalkınma için 2030 Günde­mi’nin, bütüncül ve sistematik bir yaklaşımla ele alındığı taktirde tüm dünyaya yarar sağlayacağı aşikar. Son periyotlardaki yeşil etraf kon­septlerine ve Avrupa Birliği’ndeki süreçlere baktığımızda boya üreti­cileri 3 kıymetli odağı raporlarına da­hil etmişti. Bunlar; sürdürülebilirlik, performans ve maliyet hususlarıydı ve her bir başlık için Ar-Ge ihtilali yapıldı.

Sürdürülebilirlik manasında kul­lanılan hammaddeler de çok önem­li. Bölümün yeni devirde üzerin­de durduğu bahislerin başında yerli ve sürdürülebilir kaynaklarla ham­madde kullanımı var. Burada sağla­nacak muvaffakiyetle ithalatı bitirmeyi hedefleyen dal temsilcileri, ay­nı vakitte net sıfır üretim anlayı­şını hammaddenin kendisinde baş­latmayı öngörüyor. Şeffaf, bütün­sel, hesap verebilir idare anlayışı doğrultusunda hayata geçirilen bo­ya dalının sürdürülebilirlik ko­nusunda fotoğrafını çeken Sürdürü­lebilirlik Raporu, sanayinin öbür kollarına örnek olması bakımından da hatırı sayılır bir yerde duruyor.