JPMorgan Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik’ten enflasyon tahmini: En kötüsü geride kalmadı!
JPMorgan Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik, enflasyonun gelecek yılın birinci çeyreğinde yükseleceğini belirtti. Ocakta yüzde 4, şubatta yüzde 3 aylık enflasyon artışı yaşanacağını öngören Akçelik, minimum fiyat için de yüzde 30 oranında bir iddiada bulundu.
‘Aralıkta faiz indirimi masada’
CNBC-e ekranlarında açıklamalarda bulunan Akçelik, TCMB’nin son enflasyon varsayımını kıymetlendirdi. Akçelik, “Enflasyon raporu basın toplantısına piyasa güvercin olarak algıladı. Biz iddiası değiştirmedik. Ocak ayında başlayacağını düşünüyoruz. Minimum fiyat ayarlaması ve yönetilen/yönlendirilen fiyat belirli olduktan sonra. Aralıkta faiz indirimi masada.” dedi.
‘Enflasyonda en berbat geride kalmadı’
Akçelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Merkez Bankası aralıkta indirim ihtimalini masadan kaldırmadı. Kasım ayında yüzde 1,8 olarak bekliyoruz aylık enflasyonu. Bunun altında sayılar gelirse aralıkta piyasa faiz indirimini fiyatlar. Enflasyonda en makûs geride kalmadı. Ocak ayı mevsimsel olarak enflasyonun yüksek olduğu ay. Ocak ayında yüksek enflasyon bekliyoruz. Şubat ayında da yüksek enflasyon görebiliriz. Enflasyonun gelecek yılın birinci çeyreğinde yükselmesini bekliyoruz. Aylık enflasyon bakımından en berbat geride kalmadı. Ocak yüzde 4, şubat yüzde 3 aylık enflasyon bekliyoruz. Asgari fiyat varsayımında yüzde 30 kullanıyorduk yılbaşından bu yana. Taban Fiyat Tespit Komitesi bunu açıklayacak. Bu enflasyon görünümünde kıymetli bir gösterge fakat tek gösterge değil.
‘Dezenflasyon daha yavaş gerçekleşecek’
Yüzde 50 oranında faiz var. Yıllık enflasyon gerilemeye devam ediyor. Faiz indirimlerini para siyasetinin sıkı olmadığı formunda yorumlanmasını hakikat bulmuyoruz. Faiz koridorunda bir değişiklik sinyali almadım. Kredi büyüme sonlarının korunacağını düşünüyorum. Faiz indirimlerinin başlaması sıkılaştırıcı tedbirlerin kalkacağı manası taşımıyor. Dezenflasyon süreci daha yavaş gerçekleşecek, vakte yayılacak.
‘Türkiye, global risk iştahından daha az etkileniyor’
Biz yabancıların hem TL long durumuna girdiklerini hem de tahvilde alım yaptıklarını gözlemledik. Seçimde Trump kazandı. Gelişmekte olan ülke para ünitelerine karşı risk görünümünde bozulma beklenir fakat Türkiye ayrışıyor. Bizce Türkiye hala iç dinamiklerini belirlediği ve kendine mahsus dezenflasyon öyküsünün olduğu bir pazar. Para siyasetinde sıkı duruş faiz indirimlerine karşın sürerse bu öykünün devam edeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki devirde Türkiye’nin başka gelişmekte olan ülkelerden olumlu olarak ayrışabileceğini düşünüyorum. Türkiye’de dair görünüm ve ona bakış iç dinamiklerle şekilleniyor. Global risk iştahından daha az etkileniyor, bu Türkiye’yi olumlu ayrıştıracak.
‘2025 yabancının borsaya döndüğü yıl olabilir’
Ekonomik aktivitenin birinci çeyrekte tekrar ivmeleneceği kestirimini koruyoruz. Yabancılardan, pay senedi yatırımcılarından yavaş yavaş görüşme talebi alıyorum Türkiye özelinde. Birinci çeyreğin pay senedi piyasası için olumlu olacağı fikrini koruyoruz. 2025 yabancının tekrar borsaya döndüğü yıl olabilir.
ABD dolarının daha güçlendiği bir periyoda gireceğiz. Türkiye kendine mahsus bir kıssası olan pazar olması bakımından olumlu ayrışacak. ABD-Türkiye bağlarını de yakından takip edeceğiz.
‘Dolarizasyon beklemiyoruz’
Dolar/TL’de yıl sonu varsayımı 35, gelecek yıl sonu için 42. Kur tarafında Merkez Bankası’ının elinin üstün olduğunu düşünüyoruz. Dolarizasyon da beklemiyoruz. Faiz indirimleri olsa bile para siyaseti sıkı görünümünü koruyacak. Kurda iç dinamikler daha belirleyici olacak.
