Bakan Fidan, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’na davet edildi

Toplantı, Türkiye-AB bağlantılarında yeni bir periyoda işaret ederken bu davet de, Türkiye’nin AB ile ilgilerinde izlediği kararlı siyasetin bir yansıması olarak bedellendiriliyor.

AB adaylığı masada olabilir mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkça vurguladığı üzere, AB üyeliği Türkiye’nin stratejik gayesi olmayı sürdürüyor. AB önderlerinin de bu gerçeğe kayıtsız kalmadığı gözleniyor. Mevcut global krizler ve sınamalar, Türkiye’nin adaylık statüsünün tekrar gündeme gelmesine taban hazırladı.

Jeopolitik belirsizliklerin arttığı, güvenlik tehditlerinin yaygınlaştığı ve ekonomik kırılganlıkların geniş coğrafyaları etkilediği bir devirde Türkiye-AB bağlantılarının güçlendirilmesi, hem bölgesel dayanışma hem de ortak tahlil arayışları açısından kritik ehemmiyet taşıyor.

Varşova’daki toplantı, Türkiye ile AB ortasında yeni bir ivmenin mümkün olabileceğine dair güçlü bir işaret olarak görülüyor. Türkiye, iştirak süreci dahil olmak üzere, AB ile tüm diyalog kanallarının güçlendirilmesini ve somut adımlar atılmasını yalnızca iki taraf için değil, Avrupa kıtasının geleceği açısından da gerekli görüyor.

Ankara, dış siyaset ve güvenlik başta olmak üzere tüm alanlarda diyaloğun geliştirilmesinin ortak yarara hizmet edeceği görüşünde. Güç güvenliği, göç idaresi, iklim değişikliğiyle gayret ve ticaret üzere alanlarda Türkiye’nin katkı sağlayabileceği vurgulanırken, bu hususlarda derinleşecek bir diyaloğun Avrupa’nın ortak refahı açısından da vazgeçilmez olduğu belirtiliyor.

Toplantının, Türkiye ile AB ortasındaki stratejik vizyonun tekrar tanımlanmasına taban hazırlaması bekleniyor.