Bakanlar açıklama yaptı: Devletimiz tüm kurumlarıyla teyakkuza geçti, gövdemizi taşın altına koymak zorundayız

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Silivri açıklarında, 24 kilometre uzaklıkta meydana gelen sarsıntının, başta İstanbul olmak üzere Tekirdağ, Yalova, Bursa ve Balıkesir’de de hissedildiğini belirterek, “Saat 17.55’e kadar en büyüğü 5,9 olmak üzere 127 artçı sarsıntı meydana geldi. 4 ve üzeri olan artçı zelzele sayısı da toplam 7.” dedi.

Yerlikaya, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki sarsıntının akabinde Hasdal’daki İstanbul Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde kurulan kriz merkezinde, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın iştirakiyle yaptıkları kıymetlendirme toplantısının akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Marmara Denizi’nde saat 12.49’da 6,2 büyüklüğünde bir zelzelenin meydana geldiğini, yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğindeki sarsıntının toplam 13 saniye sürdüğünü aktaran Yerlikaya, “Silivri açıklarında, 24 kilometre uzaklıkta olan sarsıntı, başta İstanbul olmak üzere Tekirdağ, Yalova, Bursa, Balıkesir’de de hissedildi. Saat 17.55’e kadar en büyüğü 5,9 olmak üzere 127 artçı zelzele meydana geldi. 4 ve üzeri olan artçı sarsıntı sayısı da toplam 7. ” diye konuştu.

Yerlikaya, zelzelenin birinci anından itibaren Ankara’da AFAD Başkanlığında Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, İstanbul’da da Vali Davut Gül başkanlığında Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında kurulan afet çalışma kümelerinin liderlerinin bir ortaya geldiğini aktardı.

Böyle büyük bir sarsıntıda şu ana kadar can kaybı ve yaralının bulunmadığını belirten Yerlikaya, AFAD uyumunda büyükşehir, 39 ilçe belediyesi, itfaiye, emniyet, jandarma, 1. Ordu Komutanlığı olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, İstanbul Acil Müdahale Planı kapsamında kendi vazife alanlarıyla ilgili saha taramalarını yaptıklarını anlattı.

“112’ye 10 bin 84 davet geldi, pek birçok bilgi edinme amaçlı”

Bakan Yerlikaya, ilk etapta 45’inci dakikadan itibaren medya aracılığıyla kamuoyuna hoş haberi verdiklerini lisana getirerek, “Dedik ki şu ana kadar içinde insanın yaşadığı, yerleşim olan rastgele bir bina enkaz ihbarı şükürler olsun ki gelmedi. Şu ana kadar da taramalarımız devam ediyor. Yalnızca Fatih ilçemizde bir metruk bina. Gözlemsel olarak tarama yapan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğümüzde misyonu olan arkadaşlarımızın yapmış olduğu 9 konuta ait tahliyeyle ilgili tespitimiz var.” tabirlerini kullandı.

İstanbul’da perşembe ve cuma günleri okulların tatil edildiğini, birebir vakitte kamu ve vakıf üniversitelerinde eğitim öğretime 2 gün orta verildiğini, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan birtakım misyonlarının de idari müsaadeli sayıldığını hatırlatan Yerlikaya, şunları kaydetti:

“112’ye 10 bin 84 davet geldi. Ne demek, 112 acil davete gelen aramalardan ne anlamamız lazım? 16 milyonluk, 131 dünya ülkesi nüfusundan daha büyük nüfusa sahip olan medeniyetimizin baş tacı olan İstanbul’umuzda hemşehrilerimizden yalnızca 10 bin 84 davet geldi. Bunların tasnifini yaptık. Pek birçok bilgi edinme emelli. Bir kısmı mesken yahut hizmet sundukları binayla ilgili telaşlarını paylaşan tabirler, bir kısmı da sıhhatle ilgili olan ihbarlar. Fatih’teki metruk bina hariç bir binanın yıkıldığıyla ilgili bir ihbarın olmaması da bugün en büyük şükrümüz.”

Depremin birinci anından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bilgi arz ettiklerini, talimatlarını aldıklarını, Erdoğan’ın anbean süreci takip ettiğini kaydeden Yerlikaya, AFAD Başkanlığı uhdesindeki Zelzele Bilim Heyetinin başında bulunan AFAD Zelzele ve Risk Azaltma Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar’la da bir toplantı yaptıklarını söyledi.

“Devlet-millet el birliğinde hazırlıklarımızı cansiperane yapalım”

Türkiye’nin zelzele ülkesi olduğunu vurgulayan Yerlikaya, sarsıntıda başta can kaybının önüne geçmek olmak üzere risk azaltma ve zararın en aza indirilmesiyle ilgili Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının çeşitli hizmetleri olduğunu kaydetti.

Yerlikaya, vatandaşlara seslenerek, “İstanbullu hemşehrilerimize şunu söylemek istiyorum, herkes hanesini, içinde yaşadığı konutun durumunu en uygun kendisi bilir. Hasebiyle güçlendirme yahut yıkılıp tekrar yapılması yani kentsel dönüşümüyle ilgili bir muhtaçlığı varsa hükümetimizin açıklamış olduğu hizmetle ilgili davete ses versin.” dedi.

Bugün çok büyük bir imtihandan geçildiğine dikkati çeken Yerlikaya, İstanbullulara ve öteki vilayetlerde zelzeleden etkilenen vatandaşlara “geçmiş olsun” dileğinde bulunarak, hastanede tedavi gören yaralılara şifa diledi.

Bakan Yerlikaya, “Deprem öncesinde devlet-millet el birliği yaparak hazırlıklarımızı cansiperane yapalım. Bu 6,2 şiddetindeki sarsıntıda enkazda arama kurtarma olmadı. Bu türlü bir sınanma olsaydı şu anda burada basın toplantısı bile yapamazdık. İstanbul’umuzu bu noktada hiç oyalanmadan bizler hükümet temsilcileri, belediyelerimizin tamamı hepimiz elimizi, yüreğimizi taşın altına koyalım. Amasız, fakatsız, birbirimize işaret parmağımızla hiç lakin hiç konuşmadan, hasbi olarak bu sorunu çözelim istiyorum.” biçiminde konuştu.

Bakan Kurum: 378 yapısal ihbar bize ulaştı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da meydana gelen sarsıntılara ait, “Şu an prestijiyle 112’ye gelen, tasnifi yapılan talepler doğrultusunda 378 yapısal ihbar bize ulaştı.” dedi.

Kurum, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde Hasdal’daki İstanbul Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde kurulan kriz merkezinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın iştirakiyle yaptıkları kıymetlendirme toplantısının akabinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İstanbul’da, saat 12.00 sıralarında herkesi ürküten, tasaya sevk eden 6,2 büyüklüğünde bir zelzele yaşadıklarını tabir eden Kurum, “Hepimiz çok korktuk. Allah’a şükür ki gelen bilgilere nazaran rastgele bir can kaybımız yok. Sayın Bakanımız birazdan detaylı bilgi verecektir. Yaralılarımız da tedavi altına alındı.” dedi.

Kurum, İstanbul’la birlikte Marmara Bölgesi’nde zelzeleden etkilenen tüm vilayetlere, vatandaşlara, aziz millete ”geçmiş olsun” dileklerini ileterek, “Allah ülkemizi, memleketimizi, yavrularımızı böylesi afetlerden korusun.” sözünü kullandı.

Milletin müsterih olmasını isteyen Kurum, “Mevcut durum prestijiyle paniğe mahal verilecek bir durum kelam konusu değil. Devletimiz tüm üniteleriyle, AFAD’ıyla, Kızılay’ıyla, jandarmasıyla, sıhhat üniteleriyle, emniyet üniteleriyle, Sıhhat Bakanlığının arama kurtarmadan tutun da acil yardım takımlarına kadar tüm üniteleriyle teyakkuza geçmiştir. Türkiye Acil Afet Müdahale Planı çerçevesinde İstanbul’la ilgili yapılması gereken tüm iş ve süreçler AFAD’ımızın uyumunda devreye alınmıştır. Bunu milletimizin bilhassa bilmesini istirham ediyorum.” diye konuştu.

Kurum, “Kurumlarımız tüm gücüyle, burada AFAD uyumunda takımlarımız, kolluk kuvvetlerimiz ve lokal yönetimlerimizle birlikte gerek büyükşehir, gerek ilçe belediyelerimiz, gerekse ‘Şu an İstanbul’a nasıl yardım edebiliriz?’ diyen komşu belediyelerimiz, vilayetlerimizden tekrar arkadaşlarımızla birlikte alanda çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz.” dedi.

“Süreci dikkatli bir biçimde yürütmeye çalışıyoruz”

Bir yandan bu çalışmaları yaparken, öteki yandan da AFAD’daki Bilim Şurasında hocalarla, bu hususta ehil bilim insanlarıyla istişare ettiklerini, onların görüşleri, fikirleri, teklifleri doğrultusunda her türlü işin yapıldığını, önlemin alındığını anlatan Kurum, “Acil durum gruplarımız, güvenlik güçlerimiz, hasar tespit ve kontrol çalışanlarımız şu an İstanbul’un 39 ilçesinde, 963 mahallesinde 112 uyumunda bu süreci yürütüyoruz. 112’ye gelen istisnasız her bir talebi dikkate alıyor ve ilgili ünite, bakanlık hangisiyse anında müdahale yapmak suretiyle süreci dikkatli bir halde yürütmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Kurum, afetin birinci anıyla birlikte tüm grupları harekete geçirdiklerini belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde İstanbul’da çalışması gereken, hasar tespit konusunda binaların tespitlerini yapması gereken arkadaşlarımızı İstanbul’a çağırdık. Mevcuttaki İstanbul’daki takımımız şu an alandadır. Buna ek vilayetlerimizden gruplarımız süratli bir halde İstanbul’umuza intikal ediyor ve toplamda alanda en az 3 bin hasar tespit takımı olacak. Öncelikle kamu binalarından başlamak üzere hastanelerimiz, okullarımız, mescitlerimiz, kaymakamlık binalarımız, belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlara ilişkin binaların hasar tespitlerini süratli bir formda yapacağız. Ulusal Eğitim Bakanımız açıkladılar, 2 gün okullarımız tatil.

Dolayısıyla bu 2 günü değerlendireceğiz ve 4 gün içerisinde İstanbul’daki tüm kamu binaları öncelikli olmak üzere 112’ye gelen tüm şikayetler pahalandırılacak. ‘Binam hasar gördü. Binam bu sarsıntı sebebiyle ziyan gördü.’ diyen vatandaşlarımızın şahsen binalarına gidilecek, bakılacak ve burada hasar tespitlerini inşallah süratli bir halde titizlikle yapacağız. Bu 4 gün içerisinde kıymetli İstanbullular tüm hasar tespit çalışmalarını inşallah bitirmiş olacağız.”

“12 binamızı tedbiren boşalttık”

Vatandaşlardan gelen 8 bini aşkın talebe ait de ilgili arkadaşlarını bölgeye sevk edeceklerini söyleyen Kurum, “Şu an prestijiyle 112’ye gelen, tasnifi yapılan talepler doğrultusunda 378 yapısal ihbar bize ulaştı. Yani İstanbul’da 7,5 milyonu aşkın bağımsız ünitesi düşündüğümüzde, konutu, ticareti… Burada şu ana kadar 378 yapısal hasar talebi bize ulaştı. Alışılmış ki vatandaşlarımızın kaygılarını haklı buluyoruz ve o telaşlar, talepler doğrultusunda gidip incelemelerimizi yaptık. Metruk binayla birlikte 12 binamızı tedbiren boşalttık. Arkadaşlarımız bu binalarda yeniden ayrıntılı bir inceleme yapacaklar.” dedi.

Kurum, 6 Şubat’ta olduğu üzere, her sarsıntıda, afette, selde olduğu üzere, Kastamonu’da, Rize’de, Bartın’da, Giresun’da milletle el ele verip tekrar o kentleri inşa ettikleri üzere, İstanbul’un da bu manada her türlü gereksinimini gidermek için canla başla uğraşlarına devam edeceklerini söyledi.

Tüm sürecin AFAD uyumunda yürütüleceğini belirten Kurum, “Biz de Bakanlık olarak hem Anadolu Yakası’nda hem de Avrupa Yakası’nda 2 kriz merkezi kuruyoruz. Burada, 39 ilçeye ait kaymakamlıklarımıza, 112’ye gelen talepleri anında yerinde incelemek suretiyle bu hizmetleri inşallah vatandaşımıza süratli bir formda vereceğiz.” tabirlerini kullandı.

“Vatandaşlarımız riskli binalara girmesinler”

Sarsıntılar ve artçıların devam ettiğini kaydeden Kurum, ihtarlarda bulunarak, “Bilim insanlarımızı bu süreçte anbean dinliyor, takip ediyoruz. Vatandaşlarımız bu süreçte lütfen riskli binalara girmesinler. Şayet bir tasaları, binalarıyla ilgili bir tereddütleri varsa çabucak bizi arasınlar, 112’yi arasınlar ve oradan gruplarımızı süratli bir formda yönlendirelim, binaların tespitlerini yapalım istiyoruz. Zira binaya gitmeden, teknik beşerler, bilim insanları bu binaları incelemeden biz de rastgele bir yorum yapamayız.” dedi.

Afet anlarında en kıymetli problemlerden birinin toplanma alanları olduğunu aktaran Kurum, vatandaşların mahallelerindeki toplanma alanlarını ve tüm bunlara ait bilgileri hem Valiliğin hem de AFAD’ın internet sitesinden öğrenebileceklerini kaydetti.

Kurum, bu alanlarda Kızılay başta olmak üzere barınma ve yemek muhtaçlığını giderecek tüm kurum ve kuruluşların milletin yanında olacağını belirtti.

“Vatandaşlarımızın sınırlarımızı meşgul etmeden bu süreci yürütmelerinde yarar var”

Sıkıntılı süreci atlatmak için her türlü sürecin takip edildiğini söyleyen Kurum, “Öncelikli problemlerin başında sağlıklı ve süratli bağlantının olduğunu söz etmek istiyorum. Fakat hamdolsun İstanbul’da, birinci dakikalar prestijiyle bağlantıda rastgele bir sorun yaşamama ismine ki Sayın Bakanımız valiliği döneminde yapmış olduğu işler, tekrar Davut Valimizin, bakanlıklarımızın, Ulaştırma Bakanlığımızın adımlarıyla birlikte bugün İstanbul’da çok fazla bir irtibat sorunu, sorunu yaşamadık. Tekrar de buradan ikazda bulunmak gerekirse vatandaşlarımızın çok fazla sınırlarımızı meşgul etmeden, gerekirse mesajlaşarak bu süreci yürütmelerinde yarar var. Zira takımlarımızın, alandaki arkadaşlarımızın vatandaşımıza bir an evvel ulaşabilmesi ismine bağlantının nizamlı ve süratli bir biçimde yürütülmesi çok değer arz ediyor.” diye konuştu.

Vatandaşların bina ile ilgili hasarlar, öbür sorun ve gereksinimler üzere gördükleri her acil durumu 112’ye bildirebileceğini anımsatan Kurum, tüm arkadaşlarının milletten gelen talebi gerçekleştirmek için çalıştıklarını lisana getirdi.

Bakan Kurum, şöyle devam etti:

“Bugünkü yaşadığımız tablo bize şunu söylemektedir. İstanbul’un tek gündemi vardır ve tek gündemi de olmak zorundadır. Bu gündem de zelzeledir, sarsıntı problemidir. Burada bu süreci daima birlikte el ele vererek yürütmek zorundayız. Sarsıntı ülkesinde yaşıyoruz. Bu acıları yaşadık. En son 6 Şubat sarsıntısında 50 bini aşkın canımızı toprağa verdik. Biz bu acıları bir daha yaşamak istemiyoruz. Burada kentsel dönüşüm yapılmalıdır, yapılmamalıdır, sempozyumdur bunlara girmeden, riskli bir bina varsa, hasarlı bir bina varsa, daima birlikte; muhalefeti, iktidarı, belediyesi, bakanlığı hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koymak zorundayız.

Biz şayet bu makamlarda oturuyorsak, bize düşen vazife, sorumluluk budur. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm İstanbul’a müjdelediği, gerek dönüşümle ilgili gerek kentsel dönüşüm projeleriyle alakalı her türlü süreci gelin daima birlikte el ele verelim, biz bu acıları yaşamayalım. Gelin daima birlikte aziz İstanbul’umuzu, tüm dünyanın gözbebeği İstanbul’umuzu dönüştürelim. Daima birlikte bu çabayı yapalım ve daima birlikte çocuklarımıza, geleceğimize hoş bir İstanbul, hoş bir Türkiye bırakalım istiyoruz.”

Bakanlık olarak, Türkiye’nin 81 vilayetinde olduğu üzere İstanbul’un 39 ilçesinde de ilgili tüm bakanlıklarla ahenk içinde çalıştıklarını ve her türlü talebi dikkate aldıklarını belirten Kurum, “Hep birlikte bu çabayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Devletimiz güçlü bir devlettir ve Sayın Cumhurbaşkanımız anbean İstanbul’u birebir zelzele bölgesinde olduğu üzere İstanbul’un tüm ilçelerindeki süreci yakinen takip etmektedir. Gerekli her türlü talimatı bizlere vermiştir ve biz de burada milletimizle birlikte bu süreci inşallah daima birlikte yürüteceğiz. Daima birlikte üstesinden geleceğiz.” sözlerini kullandı.

Herkese “geçmiş olsun” dileklerini ileten Kurum, ayrıntılı her açıklamayı AFAD uyumunda ilgili tüm ünitelerin yapacağını, kendilerinin de ilgili bakanlarla birlikte vatandaşı bilgilendirmeye devam edeceklerini kelamlarına ekledi.

Bakan Bak: Öğrencilerimizin durumları çok yeterli, aileleri müsterih olsunlar

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul’daki zelzelelerin akabinde öğrenci yurtlarında rastgele bir sorun olmadığını, denetimlerini yaptıklarını belirterek, “Öğrencilerimizin durumları pek yeterli, aileleri müsterih olsunlar.” dedi.

Bak, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde, Hasdal’daki İstanbul Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde kurulan kriz merkezinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Sıhhat Bakanı Kemal Memişoğlu’nun iştirakiyle yaptıkları kıymetlendirme toplantısının akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

İstanbullulara “geçmiş olsun” dileklerini ileten Bak, kendisinin de zelzelesi İstanbul’daki bir programdayken yaşadığını söyledi.

Bakan Bak, “Öğrencilerimizin yurtlarında rastgele bir sorun yok, denetimlerini yaptık. Öğrencilerimizin durumları pek düzgün, aileleri müsterih olsunlar.” tabirini kullandı.

Yurtlara gittiğini kaydeden Bak, “Bütün spor tesislerimiz açık, salonlarımız ve açık alanların hepsi açık, vatandaşlarımızın hizmetinde.” diye konuştu.

Memişoğlu: Sarsıntıdan direkt etkilenen birincil yaralanmamız olmadı

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, depremden direkt etkilenen birincil yaralanma olmadığını belirterek, “Ancak ikincil olarak düşme, atlama yahut yıkılma dehşetinden panikatak geçiren toplam etkilenen 236 vatandaşımız oldu.” dedi.

Memişoğlu, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki sarsıntının akabinde, Hasdal’daki İstanbul Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde kurulan kriz merkezinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın iştirakiyle yaptıkları kıymetlendirme toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Türkiye’ye ve İstanbul’daki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Memişoğlu, bugün öğle İstanbul’da yaşanan sarsıntının akabinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İstanbul’a intikal ettiklerini söyledi.

Memişoğlu, “Depremden direkt etkilenen birincil yaralanmamız olmadı lakin ikincil olarak düşme, atlama yahut yıkılma dehşetinden panikatak geçiren toplam etkilenen 236 vatandaşımız oldu. Bunların 173’ü tanesi İstanbul’da, 24 tanesi Tekirdağ ve Sakarya’da, 2 tanesi Yalova’da. Bursa’da da 3 vatandaşımız ikincil olarak etkilendi. Hepsinin durumları düzgün, tedavileri devam etmekte. Birçoğu da ayakta tedavi edilip gönderildi.” tabirlerini kullandı.

“Yapılan birinci değerlendirmede İstanbul’da ve etraf vilayetlerdeki rastgele bir hastanemizde hizmeti aksatacak bir durum tespit etmedik” diyen Memişoğlu, lakin Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yine bütün hastaneleri değerlendirdiğini belirtti.

Memişoğlu, “Onun haricinde birinci andan itibaren UMKE’miz, 112 gruplarımız ve hastanelerimiz teyakkuza geçirildi. Hem İstanbul’da hem etraf vilayetlerdeki bütün gruplarımız hazır halde bulunduruldu.” dedi.

“Depreme daima bir arada, toplum olarak ve yapı olarak hazır olmamız gerekir”

Memişoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın İstanbul Valisi olduğu devirde 2019’da, bilhassa zelzeleyle ilgili birçok çalışma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Depreme daima birlikte, toplum olarak ve yapı olarak hazır olmamız gerekir. Zira maalesef 6 Şubat’ta çok büyük bir acı yaşadık. Onun için toplumumuzun zelzele öncesinde hazırlıklı olmasını, bizim bu bahiste İstanbul’da da çok işimiz olduğunu bilhassa belirtmek istiyorum. Daima bir arada, kamu kurumları olarak, vatandaş olarak zelzeleye hazır olmamız lazım. 6,2 sarsıntısı, bugünkü zelzele bize bir ikaz temelinde, Allah bize bu işareti veriyor. Hiçbir yaralımız zelzeleyle bağlantılı direkt olan yahut yıkımımız olmamasına karşın o 6,2’yi hepimiz bir ikaz kabul edip, çok daha hazır hale gelmemiz gerekiyor.”

Esasında sarsıntının öldürmediğini tabir eden Memişoğlu, sarsıntıda yıkılan yapıların ve onların altında kalan insanların hayatlarını kaybettiklerini lisana getirdi.

Memişoğlu, bu nedenle toplumun hem kendilerini hem de binalarını bilhassa zelzele öncesinde hazırlamaları ve bu mevzuda bir arada çalışmaları gerektiğini düşündüğünü belirterek, “Depremde nasıl hareket edeceğiz? çocuklarımızla nerede buluşacağız? İstanbul’da rastgele bir sarsıntı olsa nasıl hareket edeceğiz? Bunları her bir toplum ferdinin ezbere bilmesi gerekir. Otomatik olarak hareket etmemiz gerekiyor.” sözlerini kullandı.

Bunun için vatandaşların ve devlet kurumlarının bir ortada hareket edip, sarsıntı şuurunu sarsıntısı yaşamadan oluşturmaları gerektiğini aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Çok büyük yol katettik, bilhassa 1999 zelzelesinden sonra. Lakin çok daha yol katetmemiz gerekiyor. O nedenle ben bütün emeği geçen bu çalışmalarda her bir vatandaşımıza, her bir kurumumuza teşekkür ediyorum. Allah bize bu türlü acılar, kaygılar yaşatmasın diyorum. Zelzelenin yıkım tesiri dediğimiz, bina yıkımından yahut zelzelelerin tesirinden yaralanan rastgele bir vatandaşımız yok. Yalnızca sarsıntıdan ötürü kaçmaya çalışırken düşen, yaralanan, panikten ötürü atak geçiren 236 vatandaşımız var, bunların da hepsinin durumu yeterli.”