Mide sağlığınızı koruyarak oruç tutmak elinizde! Uzmanından altın öneriler…

Mide rahatsızlıkları yaşayan bireylerin beslenme nizamına dikkat ederek problemsiz formda oruç tutabileceğini tabir eden Gastroenterolog Dr. Öğr. Gör. Aysun Yakut, bu hastalıklara sahip bireylerin yavaş ve az ölçüde yemek tüketmesi, hafif ve sindirimi kolay besinler tercih etmesi ve kâfi sıvı alması gerektiğini, gaz yapan besinlerden kaçınmanın ve gerilim idaresinin de kıymetli olduğuna işaret etti.

Bu iki ögenin mide rahatsızlıklarını tetikleyebileceğini kaydeden Yakut, “Hastaların birinci olarak gaz yapan besinlerden kaçınması gerekiyor. Baklagiller ve lahana üzere gaz yapan yiyecekler ile süt ve yoğurt üzere laktoz içeren besinlerden mümkünse uzak durun” dedi.

“Yanlış beslenme reflü ve gastriti tetikleyebilir”

Reflü ve gastrit üzere sıkıntıların yanlış beslenmeyle tetiklenebileceği ikazında bulunan Yakut, sahur ve iftarda çok yemek yemenin yahut ağır, yağlı ve baharatlı besinler tüketmenin mide asidini artırabileceğini aktardı.

Uzun açlık devrinin akabinde büyük ölçülerde besin tüketmenin sindirim sistemini zorlayabileceğine dikkati çeken Yakut, “Devamında, yüksek asitli yahut kahve üzere kafeinli içecekler de mide rahatsızlıklarını artırabilir. Tıpkı vakitte, tuzlu ve işlenmiş besinler, su tutulumuna yol açarak rahatsız edici semptomları tetikleyebilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Mideyi yormayacak, kolay sindirilecek besinler…”

Yakut, sahurdan itibaren mideyi yormayacak, hafif ve sindirimi kolay besinlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek, şu tekliflerde bulundu: “Tam tahıllı ekmek, sebzeler, tavuk yahut balık üzere az yağlı proteinler ülkü seçenekler ortasında bulunuyor. İftar sırasında ise yavaş yemek, çiğneme mühletine dikkat etmek ve birden fazla çeşit yiyip midede baskı oluşturmaktan kaçınmak değerli. Su alımına dikkat edilmesi, iftardan birkaç saat sonra da sıvı alımının devam etmesi önerilir. Baharatlı ve asitli yiyeceklerden kaçınmak, mideyi koruyabilir. Ayrıyeten, iftardan sonra yatmadan evvel bir müddet beklemek, sindirime yardımcı olacaktır. Son olarak, sık meyve tüketiminin yararlı olabileceği düşünülebilir. Bilhassa muz üzere meyveler, mide asidini dengelemeye yardımcı olurken, lifli besinler da sindirimi destekleyebilir.”

En saf tatlı: Meyve

Suyun yudum yudum içilmesi gerektiğini vurgulayan Yakut, “Bitki çayları, örneğin nane yahut papatya çayı, mideyi yatıştırmak için yararlı olabilir. Ayrıyeten, tatlı olarak doğal şeker kaynakları meyveler tercih edilmeli. Bu teklifler, mide asidinin artışını denetim etmeye yardımcı olabilir” formunda görüş belirtti.

Uzun periyodik açlığın, mide asidi üretimini artırabileceğine ve bağırsak hareketlerini yavaşlatabileceğine işaret eden Yakut, kabızlığı önlemek için sindirimi kolay ve lif açısından güçlü besinlerin tüketilmesi, sindirimi destekleyici tesir yapması için kâfi sıvı alımının sağlanması gerektiğini bildirdi.

“Diyabet, obezite ve hipertansiyona dikkat!”

Dr. Yakut, “Diyabet hastaları için glisemik indeksi düşük besinler, örneğin tam tahıllı ekmekler, sebzeler ve doğal meyve suları tercih edilmeli. Ayrıyeten sahurda kâfi protein alımına dikkat edilmeli. Obezite durumunda ise porsiyon denetimi sağlanmalı. Hafif ancak besleyici yiyecekler tercih edilmeli. Yağ oranı yüksek ve işlenmiş besinlerden kaçınılmalı. İftar sırasında, ağır yiyeceklerin süratli bir halde tüketilmesinden kaçınılmalı, yavaş yavaş başlayarak sindirimi kolay besinler tercih edilmeli. Hipertansiyon hastaları, tuz alımına dikkat etmeli ve işlenmiş, tuzlu besinlerden uzak durmalı. Sahurda lifli besinlere yönelmeli” diyerek 3 sıhhat sıkıntısına özel olarak dikkat çekti.

“Sahur sonrası çabucak uyumak zararlı”

Sahurdan sonra çabucak uyumanın, mide ve sindirim sistemi üzerindeki olumsuz tesirlerine değinen Yakut, kelamlarını şöyle tamamladı: “Bu durum, mide içindekilerin sindirilmesini zorlaştırır ve bilhassa yatma durumu, mide asidinin yemek borusuna geri kaçma riskini artırarak reflüye yol açabilir. Reflü, yanma hissi ve rahatsızlıkla kendini gösterir. Yanma hissinin önlenmesi için de alınabilecek birtakım tedbirler var. Öncelikle, sahurdan sonra çabucak uyumak yerine 1-2 saat kadar oturmak yahut hafif aktivitelerde bulunmak sindirim sürecini takviyeler. Ayrıyeten, sahurda ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı, bunun yerine lifli besinler ve düşük yağ içeren protein kaynakları tercih edilmeli. Uyku durumu da kıymetli. Baş kısmının 30 derece kadar yüksekte tutulması, reflü riskini azaltabilir. Bu durum, mide asidinin yemek borusuna kaçmasını minimize eder.”