TMD Başkanı Mehmet Yılmaz: Madencilik sektörü bağımsız denetim kuruluşlarıyla iyileşecek

“Bağımsız kontrol madencilikte standardın oturmasında en değerli faktör olacak” diyen TMD Başkanı Mehmet Yılmaz, bu uygulamaların dünya genelinde önderliğini ABD, Kanada, Avustralya, Çin ve Rusya’nın yaptığını lisana getirdi.

Yılmaz, “Hiç istisnasız bağımsız kontrol kuruluşlarına muhtaçlığımız var. Yerli ve yabancı uzmanlar karışık bir takım olması gerekiyor. Bu ülkelerle milletlerarası heyetler oluşturmak mümkün, yalnızca bunu idare ve finansal açıdan yapılandırmak gerekiyor.” diye konuştu.

Devlet fon oluşturabilir

Yılmaz, devletin bağımsız kontrol kuruluşları için bir fon oluşturabileceğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu bağımsız heyet diyelim ki bir madene girdi, olumsuzluğu tespit etti, tarafsız raporunu yayınlayacak ve bakanlık rapora istinaden direkt harekete geçecek. Hatta, mümkünse o raporlar kamuoyu ile paylaşılacak. ‘Burada eksiklikler var, bunları tamamlayın’ denilecek maden şirketlerine. Bağımsız kontrol, madencilikte standardın oturmasında en kıymetli faktör olacak. Burada emel madenciyi zora sokmak değil, felaketleri önlemek olacaktır. Bizim ülkemizde bir işletmede kaza olunca direkt refleksimiz ‘bütün madenleri kapatalım’ oluyor. Refleks ve tepkilerimiz çok duygusal.”

Madencilikte ihracat amacı: 15 milyar dolar

Türkiye’de 22 milyar ton kömür olduğunu, bunun yarısının üretilebilir olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “10 milyar tonu çıkarmamız lazım lakin tabiatla dost beşerlerle barışık halde bunu yapmalıyız. Madencilik bölümü için ihracat amacı koyuyoruz, 15 milyar dolara çıkaralım diyoruz. Önümüzde mevzuat mahzurları var. Kamuoyunun kesime güvenmemesi, etraf telaşları konusundaki algı en büyük neden. Aslında ormanların yalnızca binde 3’ünü kullanıyoruz. Mevzuat pürüzleri devam ederse ihracatta 4-5 milyar doları sıkıntı tutturacağız.”

Kodlama sistemi tam olarak uygulanamıyor

Yılmaz, madencilikte üretilen cevherlerin hangi dalda kullanıldığına ait kodlama sisteminin tam uygulanamadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Biz madeni üretiyoruz, nerede kullanıldığını takip edemiyoruz. Otomobile dönüşüyorsa otomobil yalnızca dikkate alınıyor. Halbuki oradan üretilen çelik, rot, balata bunların hiçbirinde bizim bölüm olarak menfaatimiz olmuyor. Ferrokrom, demir, çelik, kurşun, bakır bütün bunların hepsi savunma sanayi içerisinde olmazsa olmaz. Bor karbür zırhlarda, çelik yeleklerde yahut kimi araçlarda en fazla kullanılan madenlerden. Savunma sanayi içerisinde bu kadar kıymetli cevherler tüketiyoruz. Lakin ürettiğimizin iki katı demir cevheri ithal ediyoruz hala. Topraklarımızda demir, krom bütün bunlarla ilgili çıkarılmayı bekleyen madenler var.”