Eşi tarafından 5 yerinden bıçaklanan kadın tahliye korkusuyla yaşıyor: ‘Yarım bıraktığı işi tamamlar’
Samsun‘un 19 Mayıs ilçesinde, boşanma evresindeki eşi tarafından 5 yerinden bıçaklanarak vefattan dönen 3 çocuk annesi Muradiye Ordulu, cezaevindeki eşinin tahliye edilmesi durumunda yine akına uğramaktan telaş ediyor.
2 Ocak’ta Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşanan olayda, B. Ordulu (45), eşinin konutta olmadığı sırada oğlundan aldığı anahtarla meskene girdi ve kapının gerisine saklandı. Konuta dönen Muradiye Ordulu’yu başına silah dayayarak tehdit etti ve bıçakla ağır yaraladı. B. Ordulu, “eşe karşı taammüden öldürmeye teşebbüs” hatasından tutuklanırken, Muradiye Ordulu hastaneye kaldırıldı ve tedavi sürecinin akabinde ruhsal takviye almaya başladı.
“Eşim cezaevinde lakin içim hiç rahat değil”
Muradiye Ordulu, “Boşanma davası açtım. Boşanmak istemeyen eşim beni 5 yerimden bıçakladı. Konuta gizlice girip, olayı gerçekleştirdi. Hala bunun travmasını yaşıyorum. Konutuma tek giremiyorum, ruhsal dayanak alıyorum. Şu an cezaevinde lakin çıkarsa ne olur bilemiyorum” dedi.
Olayı anlatan Ordulu, “Olay günü kızımı okula bırakıp konuta gelmiştim. Davalı olduğum eşim küçük oğlumdan meskenin anahtarını alıp, gizlice girmiş ve kapının ardına saklanmış. Ben meskene girince silahı başıma dayayıp evvel beni tehdit etmeye, akabinde bıçaklamaya başladı. O gün güzel ki biber gazı elimdeydi. Biber gazını sıkarak elinden kurtuldum. O günü hala unutamıyorum. Tam 5 yerimden bıçaklandım. Biri kasığımdan, biri akciğerimden, 2 sağ karın boşluk ve biri kolumda olmak üzere 5 yerimden bıçakladı. Rastgele denk gelen yerlere bıçağı sapladı. Eşim şu anda kapalı cezaevinde fakat içim hiç rahat değil. Karşı taraf çocuklarıma benim şikayeti geri çekmemi söylemiş. Bu olay o kadar kolay bir olay değil” halinde konuştu.
“Yarım bıraktığı işi tamamlar diye düşünüyorum”
Muradiye Ordulu, cezaevindeki eşinin tahliye olmasından duyduğu endişeyi lisana getirerek, “Yakın vakitte mahkeme başlar diye düşünüyorum. Müebbet almasını istiyorum. İnşallah caydırıcı bir ceza alır. Cezaevinden çıkarsa yarım bıraktığı işi tamamlar, beni sağ bırakmaz diye düşünüyorum” dedi.
Olayın akabinde uzun mühlet ruhsal ve fizikî travma yaşadığını belirten Ordulu, “Olay günü beni birinci evvel bayağı darp etti. Bir adamla hengame eder üzere darp etti. 2 hafta birtakım duyu organlarımı hissedemedim. Yüzümde şiş, tırnak izleri gerisi. Onlar geçti lakin o günün tesiri hala geçmedi. Anlatmakta bile zorlanıyorum. Beni darp ederken ikince defa biber gazı sıktığımda göğsüme çalışmaya başladı. O sırada bir yandan beni boğduğu için ne olduğunu hissetmedim. Bıçaklandığımı anlamadım. Bir daha biber gazı sıkıp, elinden kurtulup merdiven başına kaçtığımda üstümde ağrı, sızı olunca bıçaklandığımı anladım. Ondan sonra da kaçmaya başladım. 17 yaşındaki oğlum hala babasının, annesine bunu yapabilmesini kabul edemiyor. Anahtarını aldığı ortanca çocuğum ise kendisini kandırdığı için çok kızgın. Küçük kızım ise babasıyla çok diyaloğa girmiyordu. Çocuklarım şu anda babalarının yokluğunu da hissetmiyor. Aslında daima benle birliktelerdi, güzel ki hayattayım zira ben olmasam çocuklarımın hali ne olurdu bilmiyorum” sözlerini kullandı.
Baba Bahri Karaca’dan telaşlı açıklamalar
Muradiye Ordulu’nun babası Bahri Karaca, “Bazı kanunlar nedeniyle suçular ön kapıdan girip, art kapıdan çıkabiliyor. Korktuğumuz taraf budur. Kızımız bu sefer vefattan kurtuldu ancak bir dahaki sefere kurtulabileceğinden şüpheliyiz. Ne ceza alacağını bilemiyoruz. Biz evlilik sürecinde anne-baba olarak elimizden gelen takviyesi verdik. Ne yazık ki bu şahsın emeli yuva kurmak değil, kızıma daima baskı ve dehşet oluşturmakmış. Kızım en son durumu bana söyledi lakin biz bu kadarını beklemiyorduk. Devletimize sığınıyoruz, inşallah gereken cezayı alır. Endişemiz, bu şahıs cezaevinden çıktıktan sonra kızımızın cenazesini görmek istemiyoruz. İnşallah o denli bir şey olmaz ve devletimiz gereken cezayı verir” diyerek, kızının hayatı için telaşlarını lisana getirdi.
Kaynak: İHA
