“Yabancı yatırımcı Türkiye’yi güvenli liman olarak görmüyor”

Özlem SARSIN

Enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkılaştırılmış para siyasetini desteklediğini söyleyen İzmir Endüstrici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Lideri Hüseyin Cengiz, fakat tek başına para siyasetinin yetersiz olduğunu ve bir yandan mali ve toplumsal siyasetler ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Doğru siyasetlerle üretimin ve ihracatın desteklenmesi gerektiğini lisana getiren Cengiz ‘üretmezsek tüketiriz ve tükeniriz’ diyerek, toplumsal adalet ve vergi adaletinin kesinlikle sağlanması gerektiğini, kayıt dışı iktisadın kayıt altına alınmasının mecburiyet olduğuna da dikkat çekti. İş dünyasının artan kayıt dışı iktisat nedeni ile rekabetten uzaklaştığının da altını çizen Cengiz, “İş dünyasının kayıt dışı yapılarla rekabet etmek zorunda kalması sanayicimizi rekabetten uzaklaştırıyor. Kontroller bütün kulvarlarda yapılmalı. Ülke olarak tasarruf yaparken, kamu tarafında da tasarruf yapılması gerekiyor” dedi.

“En büyük sorun finansmana erişim”

2025 yılının birinci yarısında finansal zorlukların devam edeceği ve maliyetlerin çok da düşmeyeceği öngörüsünde bulunan Cengiz, “Üyelerimizle yaptığımız anket çıktılarında onların beklentilerini, tekliflerini çok daha net görebiliyoruz bu manada. En büyük sorun nedir diye baktığımızda finansmana erişim karşılığını alıyoruz.

İşte bu nedenden ötürü İZSİAD olarak Ticaret Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu ile teşvikler, hibeler, halka arzlar ve finansa erişim yolları bahislerinde üyelerimize ufuk açacak çalışmalar yapmaya odaklandık. Rekabette de zorlandıklarını söz ettiler. Yeni taban fiyat, patrona olan maliyeti ile ki bu maliyet 1000 doları buluyor, bir yandan emek ağır bölümleri rekabetten uzaklaştırırken bir yandan da çalışanın cebine giren 22 bin lira fiyat de açlık hududunda kalıyor. Hal bu türlü olunca bu fiyata fazla demeyi insani bulmuyorum. Devletin hem üreticiyi rekabetten uzak tutmayacak hem de çalışanı mutlu edecek bir mekanizmayı kurması gerekiyor. Taban fiyata teşvik gerekiyor.

Vergi alınmayabilir, vergi indirimi olabilir, işletmelerin çalışan sayılarına nazaran finansmana erişiminde kolaylıklar sağlanabilir. Yapılabilecek pek çok alternatif var, kâfi ki devlet buralara kaynak ayırabilsin” diye konuştu. Sermayenin kendine inançlı limanlar aradığını tabir eden Cengiz, “Ülkemize direkt yabancı yatırımcı gelmiyor. Zira yabancı yatırımcı Türkiye’yi inançlı liman olarak görmüyor. Enflasyonun düşmesi için uygulanan siyasetler üretimi, ihracatı geriletmemeli.

İhracatçılarımız sıkıntı durumda ve mevcut kurlarla ihracat yapamaz noktaya gelindi. Polonya bile bizden daha az maliyet ile üretiyor. Hal bu türlü olunca ihracatçıya verilen yüzde 2’lik kur dayanağı kâfi olmuyor, yüzde 5-10’a çıkarılması gerekiyor. Umarım yanlışsız siyasetlerle bu iş yönetilir. Yabancı yatırımcı direkt yatırım yapar, üretim ve ihracat yapar işte o vakit düzlüğe çıkarız. Üretmezsek tüketiriz ve tükeniriz” dedi.

“SPK ve Ticaret Bakanlığı ile protokol”

2024 yılında İZSİAD’ın vizyon, misyon ve kurumsallaşması ile ilgili bir grup çalışmalar yaptıklarını ve yeni yol haritası belirlediklerini söz eden Cengiz, Sermaye Piyasası Kurulu ile finansal okur müelliflik konusunda bir protokol imzalayacaklarını söyledi. Öte yandan tekrar SPK’dan finansmana erişim manasında kullanılan kıymetli argümanlardan biri olan halka arz süreçleri konusunda da dayanak alacaklarını söyleyen Cengiz, finansmana erişimde zorlanan üyelere finansmana erişim seçenekleri sunulacağını kaydetti. Cengiz kelamlarına şöyle devam etti: “Ticaret Bakanlığı ile de görüşmelerimiz var.

İhracatın geliştirilmesi, dayanaklar ve hibeler konusunda dayanak alacağız. İZSİAD olarak üyelerimizin küresel pazarlarda daha aktif yer alabilmeleri ismine çeşitli çalışmalar yapacağız. Memleketler arası pazarlara heyet götüreceğiz. Bu programın yüzde 70’ini Ticaret Bakanlığı karşılayacak. Ayrıca Ticaret Bakanlığı’nın Hizmet Dalı Rekabet Gücünün Artırılması Projesi (HİSER) kapsamında farklı çalışma kümeleri oluşturarak, kümelenerek proje sunacağız. Öncelikle lojistik kurulumuz bir proje sunacak. Yurt dışında Pazar arayışları, müşteri temini, şirket yapılarının uygun hale getirilmesi üzere hususları kapsayacak olan bir Hiser Projesi oluşturulacak.

Burada da Ticaret Bakanlığı yüzde 70 oranında takviye sağlayacak. Tekrar şubat ayı içinde, üyelerimize Ticaret Bakanlığı’nın teşvik ve hibeleri hakkında yol gösterecek, uzun soluklu bir projeye imza atacağız. Bir öteki kıymetli projemiz de mayıs ayı içinde düzenleyeceğimiz Milletlerarası İşletme Kongresi. Yaşar Üniversite ile ortak bir proje olacak. Birinci kez bir iş örgütü projenin paydaşı oldu. Bilhassa yurt dışından çok sayıda iştirakçi gelecek. Ülkemizden de pek çok iş dünyası temsilcisi gelecek. Hem lokal problemlerimizi tartışacağız hem de küresel pazarda ne durumda olduğumuzu tartışacağımız bir çalışma olacak. Toplamda 5 gün sürecek ve oluşan çıktıları kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.